INFLUENCER BLOG İLETİŞİM

Dijital Kaosun Sakin Rehberi: Dr. Yavuz Samur ile Geleceği Anlamak ve Yönetmek

Ekran süresi savaşlarından, dijital oyunların etkisine ve yapay zeka korkusuna kadar dijital dünyanın karmaşasında yolunuzu mu kaybettiniz? Eğitim Teknoloğu Prof. Dr. Yavuz Samur'un, bilime dayalı, sakin ve uygulanabilir çözümlerini keşfedin.

Dijital Dönüşüm
  • Yayınlanma Tarihi: 26 Kasım 2025
  • Yazan: Speaker Agency
Dijital Kaosun Sakin Rehberi690x460

Modern yaşamın en tanıdık sahnelerinden birini zihninizde canlandırın: Bir zamanlar günün muhasebesinin yapıldığı, kahkahaların yankılandığı akşam yemeği masası, şimdi her bireyin kendi ekranına gömüldüğü, parmakların sessizce kaydığı bir mekana dönüşmüş.
Sınıflarda öğretmenler, öğrencilerinin dikkatini çekebilmek için dünyanın en büyük teknoloji şirketlerinin milyarlarca dolarlık Ar-Ge ile tasarladığı algoritmalarla rekabet ediyor. Ofislerde yöneticiler, çalışanlarının evdeki "ekran süresi" tartışmalarından doğan stresi, yorgunluğu ve suçluluk duygusunu iş verimliliğine yansıttığını endişeyle izliyor.

Bu senaryolar artık birer istisna değil, bir kural haline geldi. Teknoloji ve ekranlar, hayatımızın her köşesine sızmış durumda ve bu durum ebeveynler, eğitimciler ve liderler için dev bir kafa karışıklığı, korku ve hatta suçluluk denizi yaratıyor.

Bu bilgi kirliliği ve dijital kaosun ortasında, yasakların ve katı kuralların çözüm olmadığını, aksine çatışmayı körüklediğini deneyimleyen herkes için bir umut ışığı var. Bu ışığın adı Prof. Dr. Yavuz Samur.
O, panik yayan bir alarmist değil; bilimin ve pedagojinin ışığında yol gösteren sakin bir rehber. Onu en iyi tanımlayan metafor belki de bir "dijital dünyanın diyetisyeni" olmaktır. Amacı, teknolojiyi hayatımızdan tamamen çıkarmak (aç bırakmak) değil, her bireyin, ailenin ve kurumun kendi yapısına uygun, dengeli, sağlıklı ve sürdürülebilir bir "dijital beslenme" programı oluşturmasına yardımcı olmaktır.

Yavuz Samur, yasaklayan değil dengeyi kuran, korkuyu değil bilinci yöneten, kanıta dayalı ve uygulanabilir çözümler sunan bir pusuladır. Bu yazıda, bu pusulanın kurumunuz, çalışanlarınız, öğrencileriniz ve paydaşlarınız için neden stratejik bir değer taşıdığını derinlemesine inceleyeceğiz.

Piksellerin Arkasındaki Bilim İnsanı: Eğitim Teknoloğu Dr. Yavuz Samur Kimdir?

Bir uzmanın sunduğu çözümlerin ne kadar güvenilir olduğunu anlamak için, o çözümleri hangi deneyimlerin ve bilgilerin süzgecinden geçirdiğine bakmak gerekir. Prof. Dr. Yavuz Samur'un güvenilirliği, birbiri üzerine inşa edilmiş iki temel direk üzerinde yükselir: Sarsılmaz bir akademik otorite ve bu otoriteyi bizzat sahada test eden bir pratik uygulama gücü.

1-Akademik Direk (Bilimsel Zemin):

Yavuz Samur'un kariyeri, eğitimin tam kalbinde, İngilizce Öğretmenliği ile başlar. Bu, onun her zaman bir eğitimcinin pratik zorluklarına ve sınıfın gerçeklerine hakim olmasını sağlar. Ancak vizyonu bununla sınırlı kalmaz.
Prestijli Fulbright bursunu kazanarak Amerika Birleşik Devletleri'ndeki Virginia Tech gibi bir dünya üniversitesinde Öğrenme Bilimleri ve Teknoloji alanında doktorasını tamamlaması, ona eğitim teknolojileri alanındaki en son araştırmalara ve yeniliklere ilk elden erişim sağlar.
Türkiye'ye döndükten sonra akademik basamakları hızla tırmanarak, bugün Bahçeşehir Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Dekanı gibi son derece stratejik bir pozisyonda görev yapması, onun sadece bir araştırmacı değil, aynı zamanda Türkiye'deki eğitim politikalarının ve geleceğin öğretmenlerinin şekillendirilmesinde aktif bir lider olduğunu gösterir.
Uluslararası yayınları ve yüzlerce atıfı, bu liderliğin bilimsel üretkenlikle ne kadar güçlü bir şekilde desteklendiğinin kanıtıdır.

2-Pratik Direk (İnşa Edicinin Gücü):

Onu diğer pek çok akademisyenden ayıran en temel özellik, teoriyi pratiğe dökme konusundaki yeteneği ve tutkusudur. O, fildişi kulesinde oturup sadece makale yazan bir bilim insanı değildir; o, aynı zamanda bir "inşaatçıdır".
Bu yaklaşımının en somut ve en etkileyici örneği, çocuklar için dijital eğitsel oyunlar üreten Uğur Games şirketinin kurucu ortaklarından biri olmasıdır. Bu girişimcilik ruhu, ona dijital oyunlar ve oyunlaştırma hakkında konuşurken eşsiz bir "inşa edenin kredibilitesi" kazandırır.
Oyunların psikolojik kancalarını, motivasyon mekaniklerini ve etik tasarım süreçlerini bir yaratıcı olarak içeriden bilir. Kurucusu olduğu YEGAM (Yenilikçi Eğitim Geliştirme Araştırma Merkezi) ise, onun akademik birikimini binlerce öğretmen, veli ve kurum için ölçeklenebilir eğitim programlarına dönüştürdüğü bir başka pratik çözüm platformudur.

Yavuz Samur Yaklaşımı: Korkuyu Değil, Bilinci Yönetmek

Dijital Dünyanın Kullanım Kılavuzları

Peki, Prof. Dr. Yavuz Samur'un felsefesini bu kadar farklı ve etkili kılan nedir? Onu dinleyen bir İK yöneticisi, okul müdürü veya ebeveyn neden "İşte aradığım cevap bu!" hissine kapılır? Cevap, onun yaklaşımının temelinde yatan zihniyet devriminde saklıdır.

1-İlke: Bağımlılık Etiketinin Ötesine Bakmak - "DUR!" Demeden Önce "NEDEN?" Diye Sormak

Günümüzde "bağımlılık" kelimesi, ekranlarla ilgili her türlü endişe için kolayca yapıştırılan bir etiket haline gelmiştir. Dr. Samur, bu etiketin çoğu zaman durumu anlamamızı engellediğini ve bizi çözümden uzaklaştırdığını savunur.
Onun yaklaşımı, semptomu (aşırı ekran kullanımı) kınamadan önce, davranışın ardındaki karşılanmamış ihtiyacı anlamaya odaklanır. Bir çocuk neden saatlerce oyun oynuyor? Belki de dışarıda güvenli ve teşvik edici oyun alanları bulamadığı için.
Bir genç neden sosyal medyadan kopamıyor? Belki de akranlarıyla bağ kurma ve kimliğini ifade etme ihtiyacını karşılayabileceği başka bir platformu olmadığı için. Dr. Samur, ebeveynleri ve eğitimcileri "DUR!" demeden önce "NEDEN?" diye sormaya teşvik eder. Bu, problemi bir irade savaşından, bir anlama ve bağ kurma fırsatına dönüştürür.

2-İlke: Oyun Düşman Değildir - 21. Yüzyılın Gelişim Aracı

Dr. Samur'un en devrimci argümanlarından biri, dijital oyunlar hakkındadır. Toplumun genel kanısının aksine, o, iyi tasarlanmış oyunları birer "düşman" veya "zaman kaybı" olarak görmez. Tam tersine, onları 21. yüzyılın en güçlü öğrenme ve gelişim araçlarından biri olarak tanımlar.
Oyunların çocuklara kazandırdığı kritik becerileri bilimsel verilerle ortaya koyar: stratejik düşünme, problem çözme, hızlı karar alma, empati, takım çalışması ve belki de en önemlisi, "başarısız olma hakkı" sayesinde gelişen psikolojik dayanıklılık. O, sohbeti "oyun oynamanın zararlarından", "oyun tasarlamanın faydalarına" taşır.

3-İlke: Dijital Ebeveynlik - "Bekçi" Değil, "Rehber" Olmak

Bu, Dr. Samur felsefesinin temel taşıdır. O, ebeveynlere "dijital bekçi" olmayı değil, "dijital rehber" olmayı önerir. Aradaki fark hayatidir. Bekçi, yasaklar koyar, duvarlar örer, sürekli izler ve cezalandırır. Bu, güvensizliğe ve gizliliğe dayalı bir ilişki yaratır.
Rehber ise çocuğuyla birlikte yürür, dijital dünyanın patikalarını ona gösterir, tehlikelere karşı uyarır ve en önemlisi, bu yolda nasıl güvenle gezineceğini öğretir. Bu yaklaşım, onun sıkça tekrarladığı şu güçlü ilkeye dayanır: "Nasıl ki çocuklarımızın elini sokağa çıktığımızda tutuyorsak, çocuklarımızın elini online ortamlarda da bırakmamalıyız."

Dijital Dünyanın Kullanım Kılavuzları: Yavuz Samur Kitapları

Prof. Dr. Yavuz Samur'un felsefesi, soyut fikirlerden ibaret değildir. Bu felsefeyi, herkesin elinin altında bulundurabileceği pratik, anlaşılır ve somut araçlara dönüştürdüğü kitapları, onun uzmanlığının en net kanıtlarıdır.

  • 1 Yeni Bildiriminiz Var: Dijital ebeveynlik konusunda bir başucu kitabıdır. Ebeveynlerin "Ne yapmalıyım?" sorusuna, "yasaklamak yerine yönlendirme" felsefesiyle cevap verir. Sofrada, yatak odasında ve tuvalette "ekransız alanlar" yaratmak gibi basit ama etkili stratejilerle, ailelere çatışmasız bir denge kurmanın yollarını gösterir.
  • Eğitimde Oyun, Oyunlaştırma ve Eğitsel Oyun Tasarımı: Bu kitap, eğitimciler için temel bir kılavuzdur. Öğrenmeyi bir görev olmaktan çıkarıp, içsel motivasyonla beslenen bir deneyime dönüştürmenin pedagojik çerçevesini sunar. Puan ve rozet gibi yüzeysel unsurların ötesine geçerek, "akış" hissini ve derin oyun mekaniklerini sınıfa nasıl entegre edeceklerini anlatır.
  • Dijital Oyun Tasarımı: Bu rehber, çocukların enerjisini pasif tüketimden aktif üretime yönlendirmek isteyen ebeveynler ve öğretmenler için bir hazinedir. Çocuklara kendi oyunlarını tasarlamayı öğreterek onlara sadece kodlama değil; problem çözme, hikaye anlatımı ve sistem düşüncesi gibi paha biçilmez beceriler kazandırmanın kapılarını aralar.
  • Parlak Yapay Zeka Rehberi: Bu ileri görüşlü eser, tüm kitlelere hitap eder. Yapay zekayı bir tehdit olarak değil, doğru kullanıldığında insanlığın en büyük yardımcılarından biri olarak konumlandırır. Bilgi çağının bittiği, artık beceri ve değerler çağının başladığı bu yeni dönemde, çocuklarımızı ve kendimizi geleceğe nasıl hazırlayacağımızın ipuçlarını verir.

Kurumunuz İçin Neden Stratejik Bir Değer? 

Dr. Yavuz Samur'u bir etkinliğe davet etmek, sadece bir konuşmacı olarak çağırmak değil, kurumunuzun geleceğine ve paydaşlarınızın esenliğine yapılmış stratejik bir yatırımdır.

Kurumsal Dünya ve İK Yöneticileri İçin:

Veriler açık ve net: TÜİK'in 2024 araştırmasına göre, Türkiye'de çocukların büyük çoğunluğu düzenli internet kullanıyor. Bu, çalışanlarınızın büyük çoğunluğunun her akşam evlerinde bir "ekran savaşı" verdiği anlamına gelir.
Bu savaşın yarattığı stres, kaygı ve suçluluk duygusu, ertesi gün ofis kapısında bırakılmaz. Prof. Dr. Yavuz Samur'un çalışanlarınıza yönelik bir semineri, bu soruna doğrudan müdahale eden stratejik bir hamledir.

Evde huzuru bulan bir çalışan, iş yerinde daha odaklı, motive ve üretken olur. Bu, kurumunuzun en değerli varlığı olan insan kaynağınıza yapabileceğiniz en anlamlı yatırımlardan biridir.

Eğitim Kurumları (Okullar, Üniversiteler) İçin:

Eğitim kurumları, teknoloji konusunda bir yol ayrımındadır. Prof. Dr. Yavuz Samur, bu duvarları yıkan bir köprüdür. O, tüm paydaşlara (yönetim, öğretmen, veli ve öğrenci) teknoloji hakkında konuşabilecekleri ortak, bilimsel ve rasyonel bir dil sunar.
Kurumunuzun Dr. Samur ile bir iş birliği yapması, dışarıya güçlü bir mesaj verir: "Biz, 21. yüzyılın gerçeklerini anlayan, kanıta dayalı hareket eden, ilerici ve öğrenci-veli esenliğini merkeze alan bir kurumuz."

Teknoloji ve Oyun Markaları İçin:

"Techlash" (teknoloji karşıtı tepki) çağında, markanızın "sorunun bir parçası" değil, "çözümün bir kaynağı" olduğunu göstermenin en etkili yolu, alanında en güvenilir isimlerden biriyle yan yana durmaktır.
Prof. Dr. Yavuz Samur, teknolojinin pozitif potansiyeline inanan bir "inşaatçı" olmasıyla, bu rol için biçilmiş kaftandır. Markanızın onunla iş birliği yapması, hedef kitlenizle derin bir güven bağı kurmanızı sağlar.

Sonuç: Kurallar Değil, Yeni Bir Zihniyet

Sonuç olarak, Prof. Dr. Yavuz Samur'un sunduğu en büyük değer, bir dizi kural veya yasak listesi değildir. Onun asıl katkısı, teknolojiyle olan ilişkimize dair temel bir zihniyet değişimi önermesidir.
O bize teknolojiden korkmayı değil, onu insanlığın faydasına nasıl "evcilleştirebileceğimizi" öğreten modern bir bilgedir. Sunduğu şey, değişen bu dijital arazide yolumuzu bulmamızı sağlayacak güvenilir bir pusuladır.

Kurumunuzu geleceğe hazırlamak ve paydaşlarınıza dijital dünyanın karmaşasında net bir yol haritası sunmak için Prof. Dr. Yavuz Samur'un sakin bilgeliğine başvurun. Korku yerine yetkinlik, çatışma yerine anlayış inşa etmek için Speaker Agency ile iletişime geçin.

Prof. Dr. Yavuz Samur Hakkında Sıkça Sorulan Sorular (SSS)

  1. Prof. Dr. Yavuz Samur kimdir?
    Prof. Dr. Yavuz Samur, Bahçeşehir Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Dekanı olarak görev yapan bir eğitim teknoloğu, akademisyen, yazar ve girişimcidir. Özellikle dijital ebeveynlik, eğitimde oyunlaştırma ve bilinçli teknoloji kullanımı konularındaki bilimsel ve pratik yaklaşımlarıyla tanınır.
  2. Yavuz Samur'un "dijital diyetisyen" olarak tanımlanmasının sebebi nedir?
    Bu tanım, onun teknolojiye yaklaşımını özetler. Amacı, teknolojiyi tamamen yasaklamak (aç bırakmak) değil, her birey ve aile için dengeli, sağlıklı ve sürdürülebilir bir "dijital beslenme" programı oluşturarak, bilinçli kullanımı teşvik etmektir.
  3. "1 Yeni Bildiriminiz Var" kitabı ne hakkında?
    Bu kitap, dijital çağda ebeveynler için bir başucu rehberidir. Çocuklarla ekran süresi konusunda çatışmak yerine, "yasaklama, yönlendir" felsefesiyle, evde huzurlu ve dengeli bir dijital ortam yaratmanın pratik yollarını anlatır.
  4. Yavuz Samur dijital oyunları bir tehdit olarak mı görüyor?
    Hayır, tam tersine. İyi tasarlanmış dijital oyunları, çocukların problem çözme, stratejik düşünme, empati ve psikolojik dayanıklılık gibi 21. yüzyıl becerilerini geliştiren en güçlü öğrenme araçlarından biri olarak görür.
  5. "Bekçi değil, rehber olmak" ne demektir?
    Bu, Yavuz Samur'un dijital ebeveynlik felsefesinin temelidir. Ebeveynlerin yasaklar koyan bir "bekçi" olmak yerine, çocuklarıyla birlikte dijital dünyayı keşfeden, tehlikelere karşı uyaran ve onlara güvenli gezinmeyi öğreten bir "rehber" olmaları gerektiğini savunur.
  6. Yavuz Samur'un bir oyun şirketinin kurucu ortağı olması neden önemlidir?
    Dijital eğitsel oyunlar üreten Uğur Games'in kurucu ortağı olması, onun oyunlar hakkında sadece bir teorisyen olarak değil, aynı zamanda bir "inşa edici" olarak konuştuğunu gösterir. Bu, onun tavsiyelerine ve eleştirilerine büyük bir pratik tecrübe ve güvenilirlik katar.
  7. YEGAM nedir ve ne yapar?
    YEGAM (Yenilikçi Eğitim Geliştirme Araştırma Merkezi), Prof. Dr. Yavuz Samur'un kurucusu olduğu, onun akademik araştırmalarını öğretmenler, veliler ve kurumlar için pratik eğitim programlarına ve materyallere dönüştüren bir merkezdir.
  8. Kurumlar ve şirketler Yavuz Samur'u neden dinlemelidir?
    Çünkü çalışan ebeveynlerin evde yaşadığı "ekran stresi", iş yerindeki verimliliği, odaklanmayı ve genel esenliği (wellbeing) doğrudan etkiler. Yavuz Samur'un seminerleri, bu stresi azaltarak daha motive ve verimli bir çalışma ortamı yaratmaya yardımcı olan stratejik bir yatırımdır.
  9. Yavuz Samur'un yapay zeka (AI) hakkındaki görüşü nedir?
    Yapay zekayı bir tehdit olarak görmekten ziyade, eğitim ve iş dünyasını dönüştürecek güçlü bir araç olarak görür. Önemli olanın, bu yeni çağda çocuklarımızı ve kendimizi ezber bilgiyle değil, makinelerin sahip olamayacağı yaratıcılık, eleştirel düşünme ve insani değerler gibi becerilerle donatmak olduğunu savunur.
  10. "Tüketimden üretime geçiş" kavramıyla neyi kastediyor?
    Bu kavramla, çocukları sadece pasif birer oyun tüketicisi olmaktan çıkarıp, onlara kendi oyunlarını, hikayelerini ve dijital içeriklerini tasarlamayı öğretmeyi kasteder. Bu, onların teknolojiyle olan ilişkisini pasif eğlenceden, aktif yaratıcılığa ve problem çözmeye dönüştürür.
Send Plane iletişime geçin
İletişime geçin
Formunuz başarıyla gönderilmiştir.