Pandemiyle birlikte sarsılan iş dünyası, artık değişimden değil, dönüşümden konuşuyor. Evrim Kuran bu etkileyici konuşmasında, işin geleceğine en genç kuşakların gözünden bakıyor; çalışan beklentilerinin, liderlik anlayışının ve organizasyon yapılarının nasıl baştan yazıldığını anlatıyor. 2030’a giderken kritik yetkinlikler, psikolojik güvenlik, AI ve gig ekonomisinin iş modellerini nasıl etkilediği gibi konular; konfor alanından öğrenme alanına geçişin tam kalbinde yer alıyor.
Ünvanların yerini projelerin aldığı, kariyerlerin mobil hale geldiği, deneyimsel öğrenmenin yükseldiği yeni dünyada; Evrim Kuran çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılığı “sözde değil özde” ele alıyor. Şeffaflık, empati ve amaç odaklılıkla şekillenen maskesiz liderlik çağında, işveren markalarının yetenek kazanımı için nasıl konum alması gerektiğini tartışıyor. Geleceği doğru okumak isteyen herkes için rehber niteliğinde bir konuşma.
İş Yaşamında Psikolojik Sermaye
Krizler, sadece ekonomik değil duygusal da sarsıntılar yaratır. Evrim Kuran bu konuşmasında, 21. yüzyılın en değerli sermayelerinden biri olan psikolojik sermayeyi mercek altına alıyor. Umut, özyeterlilik, yılmazlık ve iyimserlik gibi temel bileşenlerin; liderlikten motivasyona, çatışma yönetiminden örgütsel bağlılığa kadar iş yaşamının tüm kodlarını nasıl şekillendirdiğini ortaya koyuyor.
Belirsizlik dönemlerinde “7 kere düşüp 8 kere kalkmak” kolay değil. Bu direnç gücünü besleyen psikolojik kaynakların nasıl geliştirilebileceğini; kurumların bu sürece nasıl rehberlik edebileceğini anlatan Kuran, katılımcılara bireysel olduğu kadar örgütsel seviyede de dönüşüm fırsatları sunuyor. Psikolojik sermayeyi yükseltmek isteyen herkes için güçlü, ilham verici bir içerik.
Zor Zamanlarda İşveren Markası
Zor zamanlar, işveren markasının gerçek gücünün test edildiği anlardır. Evrim Kuran bu konuşmasında, işveren markasının sadece iyi zamanların iletişim stratejisi olmadığını; kriz anlarında çalışan bağlılığını, güveni ve sadakati sürdürebilmenin temel yapı taşı olduğunu vurguluyor. Çalışan Değer Önermesi (EVP) nedir, nasıl oluşturulur, işveren markası kurumsal markayla nasıl uyumlanır gibi sorular, Türkiye ve dünyadan örneklerle ele alınıyor.
Yeni dünya düzeninde yalnızca iş değil, iş gücü de değişiyor. Hibrit modeller, gig ekonomisi ve kuşaklar arası beklenti farklılıkları ışığında, çalışan deneyimi tasarımı ve insan sermayesinin kriz anlarında nasıl yönetileceği bu programın merkezinde. Evrim Kuran, geleceğin iş gücünü inşa etmek için yeni bir İnsan Kaynakları yaklaşımının kaçınılmaz olduğunu ortaya koyuyor.
Z: Bir Kuşağı Anlamak
Türkiye nüfusunun yaklaşık üçte birini oluşturan Z kuşağı, iş dünyasından eğitime kadar her alanda yeni bir bakış açısını beraberinde getiriyor. Evrim Kuran, bu konuşmasında Z kuşağının düşünme biçimini, yaşam alışkanlıklarını ve dünyaya bakışını kapsamlı araştırmalarla ortaya koyuyor. Hem Türkiye’de hem global düzeyde bu kuşağın diğerlerinden nasıl ayrıştığını ve nelere önem verdiğini anlamak için sağlam bir zemin sunuyor.
Farklı sosyoekonomik katmanlardaki Z kuşağı temsilcilerinin beklentileri ve iş dünyasından ne tür değerler bekledikleri, Evrim Kuran’ın bu programında detaylı şekilde ele alınıyor. “Z kuşağına hazır mıyız?” sorusu eşliğinde, yeni kuşağa uygun etkileşim ve iletişim modelleri üzerine düşünmeye davet ediyor.
Organizasyonlarda Kuşak Karması
Bu konuşmada Evrim Kuran, iş hayatında bir arada bulunan farklı kuşakların (Baby Boomer, X, Y ve Z) düşünme, yaşama ve çalışma biçimlerini derinlemesine inceliyor. “Biz eskiden…” söylemiyle başlayan bakış açıları ile 21. yüzyılın hızla değişen iş dünyası arasındaki farklara ışık tutuyor ve katılımcılara kuşaklar arası iletişim ve anlayış geliştirme konusunda rehberlik ediyor.
Baby Boomer’lardan Z kuşağına kadar her kuşağın değerleri, beklentileri ve organizasyonel yapılardaki rollerini karşılaştırmalı olarak ele alan program, özellikle liderlik potansiyelleri ve iş yerinde çatışma yerine uyumu nasıl teşvik edeceğimiz üzerine odaklanıyor. Evrim Kuran’ın kuşaklar arası köprü kurmaya yönelik içgörüleri, dinleyicilere çok kuşaklı ekipleri daha etkili yönetmenin yollarını sunuyor.
Organizasyonel Kültür
Bu konuşmada Evrim Kuran, organizasyonel kültürün yalnızca bir “iklim” değil, bir kurumun iş yapış biçimlerini, değerlerini ve davranış kalıplarını şekillendiren temel yapı taşı olduğunu vurguluyor. Kültürün nasıl oluştuğunu, nasıl dönüştürülebileceğini ve kurum içinde öğret – tanımla – yaşa – ölç – ödüllendir döngüsüyle nasıl sürdürülebilir hale getirileceğini örneklerle anlatıyor.
Kültür ile strateji uyumunun gerekliliğini, kurumsal değerlerin pratik yaşamdaki etkisini ve kültürün işveren markası üzerindeki yansımalarını da ele alan bu programda ayrıca Evrim Kuran, Kültürel Arketip Modeli üzerinden organizasyon içi iletişimin ve liderliğin kültürel temellere nasıl oturtulabileceğini paylaşıyor. Kurum kültürünü anlamak ve dönüştürmek isteyen tüm profesyoneller için ilham verici bir yol haritası sunuluyor.
Yeni Neslin Gelişiminde Psikolojik Sermaye
Bu konuşmada Evrim Kuran, 21. yüzyılda bireylerin hem iş hem özel yaşamda başarılı ve mutlu olabilmeleri için kritik kabul edilen psikolojik sermaye kavramını derinlemesine ele alıyor. Umut, özyeterlilik, yılmazlık ve iyimserlik gibi bileşenlerin yeni neslin kişisel ve profesyonel gelişimindeki rolü, akademik veriler ve saha gözlemleriyle birlikte aktarılıyor.
Belirsizlikler ve krizlerle şekillenen bir dünyada gençlerin “yedi kere düşüp sekiz kere kalkabilme” kapasitesini nasıl artırabilecekleri, umut ve iyimserliğin farkları gibi konular sade ve etkili bir dille anlatılıyor. Katılımcılar, psikolojik dayanıklılığı artıracak somut araçları keşfederken, yeni nesille daha güçlü bağlar kurmak için de pratik içgörüler ediniyor.
Yeni Nesiller ve Öğrenmenin Yeni Dünyası
Bu programda Evrim Kuran, BB’den Z kuşağına kadar farklı nesillerin öğrenme ortamında bir araya gelişini ve bu çok kuşaklı yapının dinamiklerini mercek altına alıyor. Öğreten ve öğrenen kuşakların farklı öğrenme alışkanlıkları ile nasıl uyumlandığını ele alırken, 21. yüzyılda yetenek kıtlığı karşısında öğrenmenin nasıl stratejik bir avantaja dönüştürülebileceğini tartışıyor.
Yeni nesillerin klasik eğitim anlayışı yerine talep ettiği yaklaşımlar; işbirlikli, mikro ve sezgisel öğrenme gibi yeni öğrenme paradigmalarıyla tanıtılıyor. Geleneksel eğitimin yerine geçen “ters yüz edilmiş öğrenme” modeliyle katılımcılar, hem bireysel hem kurumsal gelişim için geleceğe daha sağlam adımlarla hazırlanıyor.
Çeşitlilik, Hakkaniyet ve Kapsayıcılık
Evrim Kuran bu konuşmasında, şirketlerin yalnızca finansal başarıya değil; aynı zamanda şeffaf, kapsayıcı ve adil bir kurum kültürüne odaklanmaları gerektiğinin altını çiziyor. Çeşitlilik ve kapsayıcılık yönetimi artık yalnızca bir tercih değil, sosyal etki ve sürdürülebilirlik açısından stratejik bir zorunluluk haline gelmiş durumda.
Katılımcılar; farklılıkları kucaklamanın, hakkaniyet ilkesinin ve psikolojik güvenliğin işyerlerinde nasıl somut politikalarla desteklenebileceğini Türkiye ve dünyadan araştırma örnekleri eşliğinde keşfedecek. Bu programda, ayrımcılıkla mücadele araçları, eşit fırsatlar yaratma yolları ve kurumsal etki gücünün artırılması üzerine etkili içgörüler sunuluyor.
Dijital Kuşağa Ebeveynlik
Bu programda Evrim Kuran, değişen demografik yapı ve kuşaklar ekseninde ebeveynliğe dair yeni bir perspektif sunuyor. Dijital çağda büyüyen Y, Z ve Alfa kuşaklarını yargılamak yerine anlamaya odaklanan bu konuşma, ebeveynlerin kendi dijital yetkinliklerini geliştirmesi gerektiğini vurguluyor.
Ayrıca dijital ortamlarda öğrenme, gelişim ve sosyalleşme dinamiklerinin çocuklar üzerindeki etkisi tartışılırken, dijital zorbalık gibi çağın yeni tehditlerine karşı ailelerin nasıl donanımlı olabileceğine dair önemli bilgiler paylaşılıyor. Ebeveynlerin çocuklarıyla daha sağlıklı ve kapsayıcı ilişkiler kurabilmesi için dijital çağın gerekliliklerine dikkat çeken bir içerik.