Avane Cloud Kitchens’ın kurucusu ve CEO’su Ahmet Orhon, 10 yılı aşkın uluslararası deneyiminin ardından 2020 yılında Türkiye’ye dönerek girişimcilik yolculuğuna başlıyor. McKinsey & Company’de Çin, Avustralya, New York ve Dubai gibi küresel merkezlerde edindiği danışmanlık deneyiminde, özellikle Orta Doğu’daki kraliyet aileleri ve büyük aile şirketlerine hizmet vererek tüketim, perakende ve mobilite alanlarında lider projelerde yer alıyor. Harvard Business School’daki yüksek lisans eğitimiyle pekiştirdiği bu global vizyonu, Türkiye’de sıfırdan kurduğu Avane markasıyla gıda teknolojisi alanına taşıyor.
Bugün Avrupa'nın en hızlı büyüyen food-tech şirketlerinden biri olan Avane, kendi geliştirdiği 30 markayla Türkiye’den çıkan ilk unicorn olma hedefiyle ilerliyor. Ahmet Orhon, girişimciliğin yanı sıra Orhon Akademi çatısı altında senaryo yazımı ve film yapımcılığıyla da ilgileniyor; aynı zamanda sahnelediği alternatif komedi formatı “Saf Komedi” ile İstanbul’dan başlayarak sahne sanatlarına da dokunuyor. 112 ülkeyi gezmiş bir seyahat tutkunu olarak kazandığı çok yönlü tecrübeleri, yöneticiler ve girişimcilerle paylaşmak üzere eğitimler ve workshop'lar düzenliyor; tüm bu birikimini Speaker Agency çatısı altında yeni kitlelerle buluşturuyor.
30 Ülke, Tek Gerçek: Uygulanmayan Strateji Aslında Yoktur
Ahmet Orhon, Harvard Business School’daki MBA eğitimi sonrasında McKinsey’de 30’dan fazla ülkede yürüttüğü strateji projeleriyle edindiği deneyimi iş dünyasına aktarıyor. Bu süreçte fark ettiği en kritik gerçek, stratejinin yalnızca doğru bir fikir üretmekten ibaret olmadığı; başarının yalnızca %20’sinin stratejiyi oluşturmakla, kalan %80’inin ise onu hayata geçirebilecek yapıyı kurmakla ilgili olduğu yönünde.
Orhon, bu başlık altında şirketlerin sadece strateji geliştirmekle kalmayıp, o stratejinin sahada nasıl uygulanabilir kılınacağına odaklanmaları gerektiğini vurguluyor. Stratejinin başarıya ulaşabilmesi için organizasyonel koşulların, liderlik anlayışının ve kültürel altyapının bu sürece ne kadar hazır olduğunu analiz etmek gerektiğini; bu sürecin gelişmiş ülkelerde, gelişmekte olan ekonomilerde ya da startuplarda aynı şekilde işlediğini belirtiyor. Konuşmasında, katılımcılara sadece doğru stratejiyi kurmak değil, onu başarıyla hayata geçirebilecek bir sistem kurmanın önemini aktarıyor.
Yenilik Ekonomisi
Yenilik artık geleceğe dair bir hazırlık değil, bugünün vazgeçilmez bir gerçeği. Ahmet Orhon, bu konuşmasında iş dünyasının içinde bulunduğu dönüşüm hızına dikkat çekiyor. Bugün var olan işlerin %90’ından fazlasının önümüzdeki 20 yıl içinde ortadan kalkacağını; şirketlerin büyük bölümünün mevcut ekonomik gücünü ve varlıklarını kaybetme riskiyle karşı karşıya olduğunu vurguluyor. Bu nedenle inovasyon, gelecekte bir gün ihtiyaç duyulacak bir kavram değil, bugünün hayati bir ihtiyacı olarak ele alınıyor.
30’dan fazla ülkede aile şirketleri ve kamu kuruluşlarıyla yürüttüğü danışmanlık deneyiminden yola çıkan Orhon, inovasyonu sadece fikir düzeyinde bırakmayan, stratejiye, organizasyona, kültüre ve operasyonlara entegre eden bir sistemin nasıl kurulabileceğini paylaşıyor. Bu konuşmada katılımcılara; yenilikçi bir bakış açısını iş yapış biçimlerine nasıl adapte edebileceklerini, kurum içi inovasyon ekosistemini nasıl inşa edebileceklerini ve sürdürülebilir dönüşümün hangi temellere oturtulması gerektiğini anlatıyor.
Otomotiv ve Mobilite: Gelecek Nereye Gidiyor?
Mobilite dünyası, artık geleceğin değil bugünün dönüşümünü temsil ediyor. Ahmet Orhon, bu konuşmasında scooter’lardan elektrikli araçlara, otonom sistemlerden paylaşım ekonomisine kadar pek çok gelişmenin artık hayatımızın parçası olduğunu vurguluyor. Gelecek nesillerin büyük çoğunluğunun ehliyet sahibi olmayacağı bir dünyaya hızla yaklaşırken, bu değişim karşısında şirketlerin zaman kaybetmeden yeni stratejiler geliştirmesi gerektiğini ifade ediyor.
Dünya çapında mobilite projelerine liderlik etmiş bir isim olarak, Orhon bu konuşmada mobilite sektöründe faaliyet gösteren şirketlerin hangi trendleri dikkate alması gerektiğini, Batı’dan Çin’e uzanan bu dönüşüm hikâyesinde Türkiye’nin nasıl bir pozisyon alabileceğini katılımcılarla paylaşıyor. Mobilitenin geleceğine yönelik hazırlıkları doğru okumak, değişimi fırsata çevirmek ve sektörel liderliği sürdürmek isteyen kurumlar için ilham verici bir içerik sunuyor.
Aile Şirketlerinde Kurumsallaşma
Ahmet Orhon, bu konuşmasında dünya çapında kraliyet aileleri ve önde gelen aile şirketleriyle yürüttüğü strateji danışmanlığı tecrübelerine dayanarak, aile şirketlerinin kurumsallaşma yolculuğuna ışık tutuyor. Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Katar gibi bölgelerde, Alf Dame Group, Abdüllatif Cemil, Al Muhaidib gibi büyük aile şirketleriyle çalışmış bir uzman olarak, şirketlerin 3. nesilde varlıklarının %70’ini kaybetme riskiyle karşı karşıya olduğunu verilerle ortaya koyuyor.
Bu başlık altında, aile şirketlerinin sürdürülebilirliğini sağlamak adına nasıl bir kurumsal yapı inşa edilmesi gerektiğini, ilk nesilden itibaren sonraki kuşaklara nasıl stratejik bir miras bırakılabileceğini detaylandırıyor. Aile bağları ile iş dünyasının gereklerini uyumlu hale getirmenin yollarını arayan şirketler için bu konuşma, ilham verici ve yol gösterici bir rehber niteliği taşıyor.
Türkiye'de Girişimcilik Ekosistemi ve Girişimciliğin Geleceği
Ahmet Orhon, bu konuşmasında McKinsey'deki uluslararası kariyerini geride bırakarak Türkiye'de kendi girişimini kurma yolculuğunu samimiyetle paylaşıyor. Zorlu ekonomik koşullar, yatırımcı çekme güçlüğü ve yetenekleri elde tutma çabaları gibi başlıklar altında, teorik girişimcilik bilgisi ile pratikteki zorluklar arasındaki farklara dikkat çekiyor. Türkiye’de sıfırdan bir fikirle yola çıkmanın hem ne denli meşakkatli hem de ne kadar tatmin edici olduğunu kendi deneyimi üzerinden aktarıyor.
Bu başlık altında, Türkiye'deki girişimcilik ekosisteminin güçlü ve zayıf yönlerini ele alırken, kurum içi girişimcilik kültürünün nasıl geliştirilebileceğine de ışık tutuyor. Kamu kurumları, özel sektör liderleri ve girişimciler için rehber niteliği taşıyan bu konuşma, Türkiye'nin küresel girişimcilik sahnesinde nasıl daha iddialı bir yere sahip olabileceği sorusuna stratejik ve ilham verici cevaplar sunuyor.
Liderlik ve Lider Yetiştirmek
Ahmet Orhon bu konuşmasında, 30'dan fazla ülkede üst düzey liderlerle çalışarak edindiği eşsiz gözlemleri paylaşıyor ve liderliğin küresel ölçekte nasıl bir dönüşümden geçtiğini anlatıyor. Yeni neslin beklentileriyle uyumlu, inovatif, empatik ve çevik liderlik anlayışına duyulan ihtiyacın altını çiziyor. Geleneksel liderlik kalıplarının giderek işlevini yitirdiğini; liderlerin artık sadece yön gösteren değil, aynı zamanda ilham veren ve ekiplerine alan açan kişiler olması gerektiğini vurguluyor.
Konuşmada ayrıca lider yetiştirmenin, bir liderin en temel sorumluluklarından biri olduğu fikri öne çıkıyor. Jack Welch’in ilham verici sözüyle “yerine geçecek lideri ikinci günde belirleyemeyen lider başarısızdır” ilkesini temel alan bu konuşma, şirketlerin sürdürülebilir liderlik kültürü oluşturması için uygulanabilir yollar sunuyor. Katılımcılar; hem kendi liderlik tarzlarını yeniden değerlendirme hem de gelecek kuşak liderleri destekleyecek yapıları oluşturma konusunda güçlü bir vizyonla ayrılıyor.
Krizde Ayakta Kalanlar, Zihnini Dönüştürenlerdir
Ahmet Orhon bu konuşmasında, dünyanın en büyük aile şirketlerinden devlet kurumlarına kadar birçok yapıya verdiği danışmanlık deneyimlerinden yola çıkarak değişimin doğasını ve kaçınılmazlığını ele alıyor. Değişimin yalnızca organizasyonel düzeyde değil, tüketici alışkanlıklarında ve teknolojik altyapılarda da her geçen gün daha hızlı ve derinleşen bir gerçeklik olduğunu vurguluyor. Değişimi dışsal bir etki olarak görmek yerine, onu hayatın merkezine almak gerektiğinin altını çiziyor.
Artık isimlerin değil, eylemlerin anlam kazandığı bir dünyada yaşadığımızı belirten Orhon, organizasyonların sadece yapısal dönüşüm değil, aynı zamanda zihinsel ve kültürel bir değişime de ihtiyaç duyduğunu aktarıyor. Katılımcılara, değişimi bir tehdit değil fırsat olarak gören ve bu dönüşümü yönetebilecek içsel beceriler geliştiren bireyler ve ekipler oluşturmanın yollarını gösteriyor. Bu konuşma, değişimin yönetilmesi gereken bir süreç değil, yaşanması gereken bir gerçeklik olduğunu fark ettirerek ilham veriyor.
Uluslararası İş Dünyası ve Trendler
Ahmet Orhon bu konuşmasında, 30'dan fazla ülkedeki danışmanlık deneyimlerinden süzdüğü küresel iş dünyası trendlerini aktarıyor. Artık ülke sınırlarının etkisinin giderek azaldığını, dijitalleşme ile birlikte şirket bazlı ekosistemlerin ülke bazlı yapılardan çok daha ön plana çıktığını vurguluyor. Bu dönüşüm, hem iş yapış şekillerini hem de organizasyon yapılarını temelden değiştiriyor. Gelecek 20 ila 50 yıl içinde başarılı olmak isteyen şirketlerin, kendilerini geleneksel sınırların ötesinde yeniden konumlandırmaları gerektiğini savunuyor.
Ayrıca, tüketici ve çalışan beklentilerinin küresel düzlemde benzeştiğine dikkat çekiyor. Farklı ülkelerdeki gençlerin iş hayatından ve markalardan beklentilerinin ortaklaştığını belirten Orhon, şirketlerin bu kültürel dönüşüme uyum sağlayarak hem müşteri sadakati hem de yetenek yönetiminde fark yaratabileceğini ifade ediyor.
Veri Biliminin Perakende ve Tüketimdeki Yeri
Ahmet Orhon bu konuşmasında, verinin yalnızca değerli bir kaynak değil, aynı zamanda tüketici davranışlarını öngören ve şekillendiren stratejik bir araç olduğunu vurguluyor. Facebook, Google ve WeChat gibi dünya devi şirketlerle yürüttüğü çalışmalardan edindiği içgörüleri paylaşarak, verinin perakende ve tüketim dünyasındaki etkisini gözler önüne seriyor. Artık tüketici henüz ne isteyeceğini bilmeden, veriler sayesinde markalar onun tercihlerini öngörebiliyor ve bu doğrultuda aksiyon alabiliyor.
Orhon, kendi girişimi Avane Cloud Kitchens örneğiyle klasik restoran anlayışının nasıl veri odaklı bir modele evrilebileceğini aktarıyor. Geleneksel yapıda menü şeften müşteriye doğru ilerlerken, bu yeni modelde süreç müşteriden başlayarak veriye dayanıyor ve sonunda mutfakta şekilleniyor. Bu konuşma, şirketlerin veriyle nasıl rekabet avantajı elde edebileceğini anlamalarına katkı sunarken; dinleyicileri veri biliminin sadece teknik bir konu değil, stratejik bir zihniyet dönüşümü olduğunu kavramaya davet ediyor.
Gıda ve F&B'nin Geleceği ve Önümüzdeki Dönem Trendler
Ahmet Orhon bu konuşmasında, hem McKinsey dönemindeki global danışmanlık tecrübelerine hem de Avane Cloud Kitchens’ın kurucusu olarak sahada edindiği içgörülere dayanarak, Türkiye’de gıda ve F&B sektörünün dönüşümünü ele alıyor. Türkiye'de zincirleşmiş markaların Fast food ve paket servis oranının yalnızca %25’te kaldığını belirten Orhon, bu oranın dünya genelinde %75’e ulaştığını ve sektörde ciddi bir markalaşma ve zincirleşme boşluğu bulunduğunu vurguluyor. Bu boşluğu dolduracak oyuncular için büyük bir fırsat alanı olduğunun altını çiziyor.
Aynı zamanda, fonksiyonel gastronominin yükselişine dikkat çekiyor: hızlı, zahmetsiz ve pratik çözümler artık tüketicinin önceliği haline gelmiş durumda. Geleneksel restoran deneyimlerinin ve evde yemek yapma kültürünün, modern hayatın hızı ve değişen yaşam tarzları nedeniyle yerini hazır, hızlı ve fonksiyonel çözümlere bıraktığını ifade ediyor. Orhon, sektördeki bu dönüşümün sadece operasyonel değil, aynı zamanda kültürel ve toplumsal boyutlarıyla da anlaşılması gerektiğini belirtiyor; geleceğe hazırlıklı olmak isteyen markaları bu trendlere uyum sağlamaya davet ediyor.