Sosyal medyada etki alanı yüksek ve kendi alanında fikir lideri konuşmacılar ile markaları dijital proje iş birlikleri ve marka elçilikleri kapsamında bir araya getirerek markaların iş sonuçlarına katkı sağlayan projeler geliştiriyoruz.
Sosyal Girişimci Şef Ebru Baybara Demir ile Dünyayı Değiştirmek
Bir Tabak Yemekten Daha Fazlası: Sosyal Girişimci Şef Ebru Baybara Demir ile Dünyayı Değiştirmek
Gastronomi dünyasının Nobel'ini kazanan ilk Türk Şef Ebru Baybara Demir kimdir? Onun toprağı, insanı ve ekonomiyi aynı anda iyileştiren devrimci sosyal gastronomi modelini ve bu modelin iş dünyasına sunduğu paha biçilmez liderlik derslerini keşfedin.
Strateji toplantılarınızın gündemini düşünün: İklim krizi, tedarik zinciri kırılganlığı, sosyal eşitsizlik, kitlesel göç gibi mega trendler... Bu devasa sorunlar karşısında şirketinizin geleceği ne kadar güvende? Bu sorulara cevap ararken, çözümün Silikon Vadisi'ndeki bir start-up'tan veya Wall Street'teki karmaşık bir finansal modelden değil de, Mezopotamya'nın kadim topraklarından, bir mutfaktan gelebileceğini hiç düşündünüz mü?
Bu fikir, ilk başta kulağa ne kadar aykırı gelirse gelsin, günümüzün en karmaşık sorunlarına en temel, en insani ve en sürdürülebilir yanıtları sunan bir liderin varlığıyla somutlaşıyor. O lider, sadece bir şef değil; toprağı, insanı ve ekonomiyi aynı anda iyileştiren sistemler kuran bir "sosyal mimar", bir "dönüşüm lideri" ve bir "sistem düşünürü" olan Ebru Baybara Demir.
Onun hikayesi, sadece lezzetli yemeklerin veya mutfak başarısının bir öyküsü değil. Bu, atıl bir potansiyelin nasıl harekete geçirileceğinin, bir krizin nasıl bir fırsata dönüştürüleceğinin ve yerel bir çözümün küresel bir soruna nasıl ölçeklenebilir bir yanıt sunabileceğinin canlı bir kanıtıdır.
Bu yazıda, Ebru Baybara Demir'in bir tabak yemeğin ardına gizlediği o güçlü iş ve toplum modelini deşifre edecek ve onun vizyonunun, sizin kurumunuzun sürdürülebilirlik, liderlik ve inovasyon hedeflerine nasıl ilham verebileceğini ortaya koyacağız. Çünkü o, büyük değişimlerin her zaman büyük bütçelerle değil, büyük bir kalp ve net bir vizyonla başladığını kanıtlıyor.
Şefin Önlüğünün Ötesinde: Bir Liderin Dönüşüm Hikayesi
Bir liderin vizyonunu anlamanın en iyi yolu, yola çıktığı koşulları ve aştığı engelleri bilmektir. Ebru Baybara Demir'in hikayesi, bir "kahramanın yolculuğu" gibi, imkansızlığın ortasında bir olasılık yaratma sanatıdır.
1-Aşama (Çağrı ve Meydan Okuma): Yıl 1999. Marmara Üniversitesi Turizm Rehberliği bölümünden yeni mezun olmuş Ebru Baybara Demir, ailesinin köklerinin olduğu Mardin'e döner. Ancak karşılaştığı manzara, hayallerindeki turizm potansiyelinden çok uzaktır.
O yıllarda Mardin, güvenlik sorunlarıyla anılan, sosyal ve ekonomik olarak içe kapanmış, turistik altyapısı üç yıldızlı tek bir otel ve bir esnaf lokantasından ibaret bir şehirdir.
2-Aşama (Aydınlanma - Epiphany): Demir, şehre getirdiği bir Alman turist grubunun ikinci kez aynı esnaf lokantasında yemek yemek istemediğini belirtmesiyle kariyerinin kırılma anını yaşar. Grubun rehberi, ona o kritik cümleyi söyler: "Ebru, bak bir iş yapıyorsun, alternatif yaratmazsan bu iş yürümez." Bu uyarı, onu pasif bir gözlemciden aktif bir problem çözücüye dönüştüren bir katalizör olur.
3-Aşama (İlk Çözüm ve Modelin Doğuşu): Çözüm, en beklemediği yerden, kaldığı yengesinin evinden gelir: "Grubunu eve getir, burada ağırlayalım." Ertesi gün turist grubu eve geldiğinde, onları sadece yengesi değil, komşu kadınların da katılımıyla hazırlanmış, her biri bir hikaye anlatan enfes yerel lezzetlerle dolu bir sofra karşılar.
Bu "doğaçlama sosyal girişim", Demir'in tüm modelinin temelini oluşturur: Bölgedeki kadınların zaten sahip olduğu bir yeteneği (yemek pişirme) organize ederek ekonomik değere dönüştürmek.
4-Aşama (Zirve ve Kriz Liderliği): Bu modelden yola çıkarak 2001 yılında, 24 yaşındayken, kendisine inanan ve çoğu okuma yazma bilmeyen 21 kadınla birlikte Mardin'in ilk turistik işletmesi olan Cercis Murat Konağı'nı kurar ve bir şehrin kaderini değiştirir. Ancak onun liderliği iyi zamanlarla sınırlı değildir.
Suriyeli mülteci krizi patlak verdiğinde, bu durumu bir "sorun" değil, bir "potansiyel" olarak görür ve Harran Gastronomi Okulu'nu kurar. Bu, onun sadece bir girişimci değil, aynı zamanda en zorlu anlarda bile çözüm üreten bir kriz lideri olduğunun en net kanıtıdır.
Ebru Baybara Demir Felsefesi: "Sosyal Gastronomi" Nedir?
Ebru Baybara Demir, yaptığı işi tanımlamak için basit ama devrimci bir cümle kullanır: "Ben bir Sosyal Gastronomi Şefiyim. Yaptığım yemeğin lezzeti kadar, o yemeğin kaç kişinin hayatını değiştirdiği ile ilgiliyim." Bu felsefe, yemeği toplumsal ve çevresel sorunları çözmek için bir araç olarak kullanma sanatıdır ve üç somut sacayağı üzerine inşa edilmiştir.
1) TOPRAK (İyileştiren ve Besleyen Zemin): Demir için toprak, her şeyin başladığı ve bittiği yerdir. Projeleri, toprağı sömürmek yerine onu iyileştirmeyi hedefler.
Topraktan Toprağa Biyobozunur Atık Yönetimi Projesi: Bu proje, döngüsel ekonominin mükemmel bir örneğidir. Pazar yerlerinde çürümeye terk edilen tonlarca sebze ve meyve atığı, bir sorun olmaktan çıkıp değerli bir kaynağa dönüşür.
Proje kapsamında bugüne kadar 16 bin ton atıktan 4 bin ton kompost (organik gübre) elde edilmiştir. Daha da etkileyicisi, bu kompostun kullanımıyla toprağın organik madde miktarındaki her yüzde 1'lik artış, toprağın dönüm başına 60 ton daha fazla su tutmasını sağlar. Bu, kuraklıkla mücadelede devrim niteliğinde bir adımdır.
Sorgül Buğdayı Projesi: Bu proje, tek bir eylemle çok sayıda soruna çözüm üreten sistemik bir yaklaşımdır. Birincisi, Mezopotamya'nın bilinen en eski atalık durum buğdayı olan Sorgül'ü yok olmaktan kurtararak kültürel mirası korur. İkincisi, kuraklığa dayanıklı bu tohumu yaygınlaştırarak iklim değişikliğine karşı direnç oluşturur. Üçüncüsü ise çiftçiler için sürdürülebilir bir ekonomik model yaratır. Bir avuç tohumla başlayan proje, geleneksel tarım yöntemleriyle 400 tonun üzerinde hasada ulaşarak yüzlerce çiftçiye umut olmuştur.
2) İNSAN (Dönüşümün Kalbi ve Amacı): Demir'in modelinde insan, projenin nihai hedefi ve en değerli sermayesidir.
Kadınların Güçlenmesi: Projelerinin bel kemiğini, kadınlara ekonomik özgürlük ve sosyal statü kazandırmak oluşturur. Sadece Sorgül projesi kapsamında 310 kadın ve 24 kadın mühendisin istihdam edilmesi, bu etkinin ne kadar somut olduğunun bir kanıtıdır.
Gastronomik Barış: Farklı etnik kökenlerden, dillerden ve kültürlerden gelen insanları (yerel halk, Suriyeli mülteciler) aynı üretim sürecinde ve aynı sofrada bir araya getirerek önyargıları yıkar, toplumsal uyumu ve barışı güçlendirir. Mutfak, onun için bir "birleşme ve iyileşme" alanıdır.
3) TABAK (Hikayenin Sahnesi): Bu yolculuğun sonunda tabağa gelen her yemek, sadece bir lezzet sunumu değil, arkasındaki bu derin ekolojik ve sosyal hikayenin bir elçisidir.
Demir'in Mardin'de kurduğu Türkiye'nin ilk sıfır atık restoranlarından Zamarot 1890 gibi mekanlar, bu felsefenin en rafine ve somutlaşmış halidir. Müşteriler, sadece yemek yemekle kalmaz, aynı zamanda bir dönüşüm hikayesinin parçası olurlar.
Küresel Etki: Gastronomi Dünyasının Nobel'i ve "Dünya Gıda Kahramanı"
Yerelde yaratılan böylesine güçlü bir etkinin küresel sahnede yankı bulması kaçınılmazdı. Ebru Baybara Demir'in çalışmalarının uluslararası düzeyde tescillenmesi, onun modelinin evrensel geçerliliğini ve ilham verici gücünü ortaya koymaktadır. 2023 yılında, gastronomi dünyasının Nobel'i olarak kabul edilen Basque Culinary World Prize'ı kazanan ilk Türk şef oldu. Bu ödül, sadece en iyi yemeği yapana değil, gastronomi yoluyla inovasyon, eğitim, çevre, sosyal ve ekonomik kalkınmaya somut katkılar sağlayan küresel liderlere verilir. Ödül jürisinin başkanı ve dünyanın en etkili şeflerinden biri olan Joan Roca, Demir hakkındaki kararını şu sözlerle açıklamıştır: "Ebru, olağanüstü bir insanlık, bağlılık ve güç örneğidir. [...] Çalışmaları, yemeğin mültecileri ve yerinden edilmiş insanları entegre etmek için nasıl kullanılabileceğini ve kalkınma fırsatları yaratma yeteneğini vurgulamaktadır." Bu küresel tanınırlık, gastronomi dünyasıyla sınırlı kalmadı. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), onu "Dünya Gıda Kahramanı" ilan ederek, çalışmalarının küresel gıda güvenliği ve sürdürülebilir tarım politikaları için bir rol model olduğunu tescilledi. Bu başarılar, onun hikayesinin sadece ilham verici bir öykü değil, kanıtlanmış, ölçeklenebilir ve küresel geçerliliği olan bir çözüm seti olduğunu göstermektedir.
Liderler İçin Dersler: Ebru Baybara Demir Neden Dinlenmeli?
Ebru Baybara Demir'in hikayesi, ilham verici olmasının ötesinde, günümüz kurumsal dünyasının en stratejik sorularına somut cevaplar sunan bir vaka analizidir.
"Amaca Yönelik Liderlik" için Canlı Bir Vaka Analizi: Onun hikayesi, "amaç odaklılık" kavramını teoriden pratiğe taşır ve kârın, doğru bir amaç belirlendiğinde nasıl doğal bir sonuç olarak geldiğini kanıtlar.
Sürdürülebilirlik Stratejilerine İnsan Odaklı Bir Bakış: ESG (Çevresel, Sosyal, Yönetişim) raporlarınızdaki rakamların ve tabloların arkasına "insan" ve "toprak" hikayesini koyarak, şirketinizin sürdürülebilirlik vizyonuna ruh ve samimiyet katar.
İnovasyon ve Kıt Kaynaklarla Mucizeler Yaratma: Büyük Ar-Ge bütçeleri veya karmaşık teknolojiler olmadan, mevcut kaynakları (atık, yerel bilgi, insan becerisi) yaratıcı bir şekilde kullanarak nasıl devrimsel sonuçlar elde edilebileceğini gösterir. Bu, paha biçilmez bir "tutumlu inovasyon" (frugal innovation) dersidir.
Kriz Yönetiminde Ustalık: 2023 Türkiye-Suriye depremi sonrası kurduğu Gönül Mutfağı ile 4.000 gönüllüyü organize edip milyonlarca öğün sıcak yemek dağıtması, onun lojistik, organizasyon ve kriz anında liderlik yeteneğinin en somut kanıtıdır.
Sonuç: Değişim Sizin Mutfağınızda Başlar
Ebru Baybara Demir'in Mardin'den dünyaya yayılan hikayesi, bize büyük değişimlerin her zaman devasa bütçelerle, karmaşık teknolojilerle veya merkezi kararlarla başlamadığını kanıtlıyor. Değişim; net bir vizyon, cesur bir kalp ve eldeki kaynakları akıllıca kullanma yeteneğiyle başlar. Onun hikayesi, her liderin kendine sorması gereken o temel soruyu sorduruyor: "Benim toprağım, benim topluluğum, benim şirketim için atıl duran potansiyel nedir ve onu nasıl harekete geçirebilirim?" Cevap, sandığınızdan çok daha yakınınızda olabilir. Bu eşsiz deneyimi kurumunuza özel olarak tasarlamak için Speaker Agency ile iletişime geçin.
Ebru Baybara Demir Hakkında Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
Ebru Baybara Demir kimdir? Ebru Baybara Demir, gastronomi dünyasının Nobel'i olarak bilinen Basque Culinary World Prize 2023'ü kazanan ilk Türk şef, sosyal girişimci ve dönüşüm lideridir. Toprağı, insanı ve ekonomiyi aynı anda iyileştiren "sosyal gastronomi" projeleriyle tanınır.
"Sosyal Gastronomi" ne demektir? Sosyal gastronomi, yemeği ve mutfağı sadece bir lezzet aracı olarak değil, aynı zamanda iklim krizi, sosyal eşitsizlik, göç ve atık yönetimi gibi toplumsal ve çevresel sorunları çözmek için stratejik bir araç olarak kullanma felsefesidir.
Ebru Baybara Demir'in en bilinen projeleri hangileridir? En bilinen projeleri arasında Mardin'de kurduğu Cercis Murat Konağı, pazar atıklarını komposta dönüştüren "Topraktan Toprağa Biyobozunur Atık Yönetimi Projesi", atalık tohum Sorgül'ü canlandırdığı "Sorgül Buğdayı Projesi" ve Suriyeli mültecileri topluma entegre eden "Harran Gastronomi Okulu" bulunmaktadır.
Basque Culinary World Prize neden gastronominin Nobel'i olarak kabul edilir? Çünkü bu ödül, sadece en iyi yemeği yapan şefe değil, gastronomi yoluyla toplumsal kalkınma, inovasyon, çevre ve eğitim gibi alanlarda somut, ölçülebilir ve dönüştürücü etki yaratan küresel liderlere verilir.
Ebru Baybara Demir'in "Toprak, İnsan, Tabak" modeli ne anlama geliyor? Bu, onun sosyal gastronomi felsefesini oluşturan üç temel sütundur: Toprak (onarıcı tarım ve atık yönetimi), İnsan (kadınların güçlenmesi ve sosyal entegrasyon) ve Tabak (bu ekolojik ve sosyal hikayenin bir elçisi olarak sunulan nihai ürün).
Sorgül buğdayı projesinin önemi nedir? Bu proje, tek bir eylemle çoklu fayda yaratmanın mükemmel bir örneğidir. Hem Mezopotamya'nın en eski atalık tohumunu yok olmaktan kurtararak kültürel mirası korur, hem kuraklığa dayanıklı olmasıyla iklim krizine bir çözüm sunar, hem de yüzlerce çiftçi ve kadın için sürdürülebilir bir ekonomik model yaratır.
Ebru Baybara Demir'in Birleşmiş Milletler (FAO) tarafından tanınmasının sebebi nedir? BM Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), onu özellikle gıda atığı yönetimi, sürdürülebilir tarım uygulamaları ve yerel toplulukları güçlendirme konularındaki öncü çalışmaları nedeniyle "Dünya Gıda Kahramanı" olarak ilan etmiştir.
Bir Ebru Baybara Demir konuşması şirketlere ve liderlere ne kazandırır? Liderlere; "amaca yönelik liderlik", "kıt kaynaklarla inovasyon (tutumlu inovasyon)", "kriz anında liderlik" ve sürdürülebilirlik (ESG) stratejilerini kârlı ve ölçeklenebilir iş modellerine dönüştürme konularında somut, yaşanmış ve ilham verici bir vaka analizi sunar.
"Sıfır Atık" konusunda Ebru Baybara Demir ne gibi çalışmalar yapmıştır? Pazar atıklarını komposta dönüştürme projesinin yanı sıra, Mardin'de Türkiye'nin ilk sıfır atık restoranlarından biri olan Zamarot 1890'ı kurmuştur. Bu mekan, onun felsefesinin tabağa yansıdığı, sürdürülebilirliğin en rafine halidir.
Ebru Baybara Demir'in 2023 depremi sonrası yaptığı çalışma nedir? 2023 Türkiye-Suriye depremi sonrasında, hızla organize olarak "Gönül Mutfağı"nı kurmuştur. Bu inisiyatifle 4.000'den fazla gönüllüyü yöneterek, depremden etkilenen bölgelerde milyonlarca öğün sıcak yemek dağıtımını sağlamış ve olağanüstü bir kriz yönetimi ve lojistik organizasyon örneği sergilemiştir.