Yapay zeka teknolojilerinin eğitim alanına entegrasyonu artık bir seçenek değil, kaçınılmaz bir dönüşüm alanı. Doç. Dr. Yavuz Samur, bu konuşmasında ChatGPT, Midjourney gibi öne çıkan araçlardan yola çıkarak, eğitmenlerin bu teknolojileri nasıl etkin ve güvenilir şekilde kullanabileceğini anlatıyor. Kişiselleştirilmiş öğrenme, içerik üretimi, materyal hazırlığı ve değerlendirme süreçlerinde yapay zekanın sunduğu olanaklar; somut örneklerle, pratik ipuçlarıyla aktarılıyor.
Konuşma, mevcut 3000’i aşkın yapay zeka aracı arasında nasıl seçim yapılabileceği, hangi araçların ücretsiz ya da ücretli olduğu ve hangi kriterlerin göz önünde bulundurulması gerektiği gibi kritik sorulara da yanıt veriyor. Eğitimciler ve kurumlar için hem teknolojik okuryazarlık hem de dijital pedagojik donanım kazanımı sağlayan bu başlık, yapay zekayı sadece konuşmakla kalmayıp etkili ve bilinçli bir şekilde uygulamak isteyen herkes için güçlü bir rehber niteliği taşıyor.
Eğitimi Etkili, Etkileşimli ve Eğlenceli Hale Getirmek İçin İpuçları
Eğitim, sadece bilgi aktarmak değil; katılımcının dikkatini çekmek, duygularına dokunmak ve öğrenmeyi kalıcı hale getirmekle ilgilidir. Doç. Dr. Yavuz Samur, bu konuşmasında eğitimin olmazsa olmaz dört temel bileşenini ele alarak, eğitim içeriklerinin nasıl daha etkili, daha etkileşimli ve aynı zamanda daha eğlenceli hâle getirilebileceğini anlatıyor. Katılımcıların beyinlerinin nasıl çalıştığını, görsel-işitsel uyarıcıların hangi aşamada nasıl kullanılması gerektiğini bilimsel temellere dayandırarak açıklıyor.
Sunumların yapısından slayt düzenine, eğitim süresinden ara aktivitelerine, oyunlaştırma tekniklerinden etkileşim araçlarına kadar birçok konuda ipuçları paylaşan bu konuşma; eğitmenlere, sunum yapan profesyonellere ve öğrenme süreçlerini daha verimli hâle getirmek isteyen herkese hitap ediyor. Araştırmalarla desteklenen bu içerik, öğrenmeyi hem zihinsel hem duygusal açıdan destekleyerek kalıcılığı artırıyor. Eğitimlerini yenilikçi ve dinamik bir çerçeveye taşımak isteyenler için eşsiz bir kaynak sunuyor.
Eğitimde Oyunlaştırma ve Eğitsel Oyun Tasarımı Atölyesi
Katılımcı motivasyonunu artırmak, öğrenmeyi kalıcı hâle getirmek ve eğitimi daha dinamik bir deneyime dönüştürmek isteyenler için oyunlaştırma artık vazgeçilmez bir araç hâline geldi. Bu atölye, eğitim süreçlerine oyunların nasıl entegre edileceğini, eğitsel oyunların nasıl tasarlanabileceğini ve oyun mekaniğiyle öğrenme hedeflerinin nasıl örtüştürülebileceğini uygulamalı olarak sunuyor. Eğitimin amacı; yalnızca teorik bilgi vermek değil, katılımcıların kendi eğitimlerine uygun oyunlaştırma kurguları oluşturmasını sağlamak.
Katılımcılar, ödül sistemlerinden görev tanımlarına, hikâye anlatımından skor tablolarına kadar oyunlaştırmanın tüm yapı taşlarını keşfedecek; hem dijital hem yüz yüze ortamlarda kullanılabilecek yaratıcı çözümler geliştirme becerisi kazanacak. Bu atölye; eğitmenler, İK profesyonelleri ve öğrenme deneyimini zenginleştirmek isteyen kurum temsilcileri için ilham verici ve üretime dayalı bir deneyim sunuyor.
Dijital Çağda Çocuk Yetiştirmek
Günümüz çocukları, oyun dünyası ve dijital platformlarla iç içe büyüyor; Roblox, Minecraft, sosyal medya ve ekran süreleri ebeveynlerin en çok merak ettiği konuların başında geliyor. Doç. Dr. Yavuz Samur, bu konuşmasında dijital çağda ebeveynliğin nasıl değiştiğini, ekranla kurulan ilişkiyi nasıl sağlıklı bir dengeye oturtabileceğimizi ve çocuklarla daha bilinçli, anlayışlı bir iletişim kurmanın yollarını ele alıyor.
Katılımcılar; teknoloji bağımlılığı ile teknolojiye bağlılık arasındaki farkı öğreniyor, çocuklarıyla sohbet edebilecekleri konulardan birlikte geçirebilecekleri kaliteli ve eğlenceli etkinliklere kadar birçok pratik öneriyle tanışıyor. Oyun dostu ebeveyn olmanın ne anlama geldiği, çocukların oynadığı oyunları anlamanın önemi ve dijital dünyada karşılaşabilecekleri risklere karşı farkındalık kazanmak isteyen tüm anne babalar için bu başlık hem bilgilendirici hem dönüştürücü bir rehber niteliği taşıyor.