INFLUENCER BLOG İLETİŞİM
ÖZGÜR DOĞAN

ÖZGÜR DOĞAN

Özgür Doğan Yaratıcılık Danışmanı, Reklamcı, Konuşmacı, Matematikçi

ÖZGÜR DOĞAN
ÖZGÜR DOĞAN Kimdir?

Boğaziçi Üniversitesi’nde matematik okudu. Matematiği sevmediği, problem çözmeyi sevdiği için güneşli bir pazar günü reklamcı olmaya karar verdi. Kariyerine reklam yazarı/çizeri olarak başladı. Sonra sırasıyla yaratıcı şef, yaratıcı yönetmen ve ajans başkanı sıfatlarıyla devam etti. Uzun süre Leo Burnett, MARKA, Vagabond, Springer&Jacoby gibi ulusal ve uluslararası ajanslarda reklam yazarı/çizeri ve yaratıcı yönetmeni olarak çalıştı. Hamburg’ta Springer&Jacoby’de reklamcılık yaptı. P&G, Pepsi, Levi’s (Docker’s), Unilever, Mercedes-Benz gibi müşterilere hizmet verdi. Fabrika reklam ajansını kurdu. 2015 yılında İngiltere’ye yerleşme kararı aldı, orada Oddworks‘ü kurdu. 4 sene sonunda Türkiye’ye dönme kararı aldı. 2006-2011 yılları arasında sektöre yeni katılmak isteyenlere reklam ve yaratıcılık eğitimleri verdi. 2015-2019 yılları arasında Reklam Yaratıcıları Derneği yönetim kurulunda yer aldı.

Megaphone
ÖZGÜR DOĞAN Konuşmacı Çözümleri

speaker
ÖZGÜR DOĞAN Konuşma Başlıkları
İşe Yarayan Yaratıcılık

Bu konuşmada yaratıcılık, sadece renkli kalemler ve uçuk fikirlerle değil, çözüm üretme becerisiyle tanımlanıyor. Konuşmacı, yaratıcı olmanın hayal kurmaktan farklı olarak hata yapmayı göze almak ve harekete geçmekle eşdeğer olduğunu vurguluyor. Özellikle bankacılık gibi yüksek regülasyonlu ve hata toleransı düşük sektörlerde bile, yaratıcı düşünme becerilerinin sorun çözmede nasıl kritik bir rol üstlendiğine dikkat çekiyor.

Kurumsal dünyada, çalışanların sadece fikir üretmekle kalmayıp bu fikirleri uygulamaya koyabilmeleri, değişen koşullara hızla uyum sağlayabilmeleri gerekiyor. Dünya Ekonomik Forumu ve IBM araştırmaları gibi global kaynaklara dayandırılan bu konuşma, yaratıcılığın artık “olsa iyi olur” değil, “olmazsa olmaz” bir yetkinlik haline geldiğini ortaya koyuyor. Yaratıcılığı somut iş sonuçlarına dönüştürmek isteyen şirketler için ilham verici ve aksiyona dönük bir içerik sunuyor.


Küçük Düşünme - Büyük Düşünme

Bu konuşma, yaygın bir başarı klişesini ters yüz ediyor: büyük düşünmek yerine küçük düşünmenin dönüştürücü gücüne odaklanıyor. Konuşmacı, büyük hedeflerin çoğu zaman kişiyi felce uğrattığını, “yapmalıyım” baskısıyla hareketsizliğe sürüklediğini belirtiyor. Gerçek ilerlemenin, her gün %1’lik küçük iyileştirmelerle mümkün olduğunu savunuyor. Bu yaklaşım, İngiltere bisiklet takımının olimpiyat başarısı üzerinden örnekleniyor: Oturaktan gidona kadar yapılan mikro değişiklikler, zamanla makro bir başarıya dönüşüyor.

Konuşma ayrıca, bireylerin ve kurumların motivasyonlarını sürdürülebilir kılmak, verimli bir gelişim yolu çizmek için büyük düşünce baskısından kurtulmaları gerektiğini vurguluyor. Küçük hedeflerle başlayan bu stratejik yaklaşım, ekipleri harekete geçiren içsel isteği tetikliyor ve uzun vadede büyümenin temelini atıyor. Özellikle kişisel gelişim, liderlik, performans yönetimi ve kültürel dönüşüm gibi alanlarda kurumlara yepyeni bir bakış açısı sunuyor.


Daha Sıkıcı Olmanın 10 Yolu

Bu konuşma, kişisel gelişim ve başarı kültürünün klişeleşmiş kalıplarını zekice ters yüz ediyor. “Daha sıkıcı olmanın yolları” ironik bir başlıkla yola çıkarak, aslında bireyleri baskılayan, yetersizlik hissi yaratan dayatmaları yaratıcı bir dille sorguluyor. Büyük düşünmek, sabah 5’te kalkmak, tutkularının peşinden gitmek gibi popüler tavsiyelerin kişide suçluluk duygusu yarattığını savunuyor. Bunun yerine, küçük adımların gücünü, gerçekçi hedeflerin değerini ve herkesin farklı bir yolculukta olduğunu vurgulayan yaratıcı bir bakış sunuyor.

Bu konuşma, kurum içi motivasyon konuşmalarında, yaratıcı düşünme eğitimlerinde ya da liderlik gelişim programlarında etkili bir alternatif sunuyor. Katılımcıları hem düşündürüyor hem de güldürerek, içselleştirilmiş başarı tanımlarını sorgulatıyor. Klişeleri yaratıcılıkla dönüştürmeyi amaçlayan bu içerik, iş yerinde performans baskısından yorulmuş ekipler için hem ferahlatıcı hem de ilham verici bir duruş kazandırıyor.


Fikir Nasıl Satılır?

Fikirler: Elle tutulmaz, gözle görülmez; çoğu zaman yalnızca bir kâğıda dökülen soyut düşünceler olarak karşımıza çıkar. Bu konuşmada, soyut bir fikrin nasıl etkili bir şekilde sunulabileceği, kitlelerin ilgisini nasıl cezbedebileceği üzerinde duruluyor. Geleneksel ve sıkıcı sunum teknikleriyle değil, duygusal zekâyı ve hikâye anlatıcılığını merkeze alan bir yaklaşımla fikrin satılabileceği vurgulanıyor. Katılımcılara, "duygusal zarf" metaforu üzerinden, mesajın rasyonel içeriğini güçlü bir duygusal bağlamla iletmenin etkisi aktarılıyor.

Bu konuşma özellikle fikir geliştiren, sunum yapan, satışa hazırlanan ekipler için son derece ilham verici. Sunum becerilerini geliştirmek, ikna kabiliyetini artırmak ve özgün fikirlerini daha etkili pazarlamak isteyen kurumlar için değerli içgörüler sunuyor. Konuşma, yalnızca fikir sunmanın değil, aynı zamanda bir fikrin arkasındaki duyguyu inşa etmenin de bir sanat olduğunu güçlü örneklerle ortaya koyuyor.


Bir Derdi Evlat Edinmek

Bu konuşma, çocuklukta sahip olduğumuz yaratıcı potansiyelin yetişkinlikte nasıl dramatik biçimde azaldığını etkileyici bir araştırma üzerinden ortaya koyuyor. 1960’larda NASA'nın yaratıcı ekip seçme süreciyle başlayan bu hikâyede, Profesör Dr. George Land'in uyguladığı yaratıcı problem çözme testlerinin sonuçları şaşkınlık yaratıyor: Beş yaşındaki çocuklar %98’lik skorlarla "dahi düzeyinde" yaratıcı çıkarken, aynı bireyler büyüdükçe bu oran %2’ye kadar düşüyor. Konuşmada, bireyin sistematik kalıplar içinde ilerlerken yaratıcılığını nasıl yitirdiği çarpıcı örneklerle anlatılıyor.

Bu konuşma hem bireysel hem de kurumsal düzeyde “yaratıcı öz”ün yeniden nasıl keşfedilebileceğini gösteriyor. Dinleyicilere “içlerindeki beş yaşındaki çocuğu” hatırlatırken, yaratıcı problem çözme becerilerini yeniden canlandırmaya teşvik ediyor. Kurumlar için bu konuşma; inovasyon, otantiklik, özgüven ve çözüm odaklılık gibi kritik alanlarda dönüşüm yaratabilecek nitelikte. Özellikle değişim yönetimi, liderlik gelişimi ve yaratıcı ekip çalışması gibi süreçlerde ilham verici bir perspektif sunuyor.


Bana Hikaye Anlatma

Bu konuşmada, izleyicileri etkileyen güçlü bir anlatım tekniğiyle hikayelerin duygusal yatırım yaratma gücü ele alınıyor. Konuşmacı, sıradan bir objeyi — 10 liralık bir plastik kalemi — anlam yüklü bir hatıraya dönüştürerek anlatının nasıl değer kazandırabileceğini gözler önüne seriyor. Kişisel bir kaybın ardından bir bulmacayı tamamlamak üzerinden gelişen bu anlatı, izleyicide hem empati hem de merak uyandırıyor ve böylece kalemin artık sıradan bir nesne olmaktan çıkıp sembolik bir değere kavuşmasını sağlıyor.

Bu başlık altındaki konuşma, markaların, liderlerin ya da kurumların sundukları ürün, hizmet ve fikirleri daha değerli kılmak için hikâye anlatımını nasıl stratejik bir araç olarak kullanabileceklerini gösteriyor. Hikâyeler aracılığıyla duyguya dokunmak, hedef kitleyle bağ kurmak ve kalıcılığı artırmak mümkün hale geliyor. Bu konuşma, özellikle iletişim, pazarlama, liderlik ve eğitim alanlarında hikâye anlatımının dönüştürücü gücünü keşfetmek isteyen kurumlar için güçlü ve ilham verici bir içerik sunuyor.

ÖZGÜR DOĞAN
ÖZGÜR DOĞAN Kimdir?

Boğaziçi Üniversitesi’nde matematik okudu. Matematiği sevmediği, problem çözmeyi sevdiği için güneşli bir pazar günü reklamcı olmaya karar verdi. Kariyerine reklam yazarı/çizeri olarak başladı. Sonra sırasıyla yaratıcı şef, yaratıcı yönetmen ve ajans başkanı sıfatlarıyla devam etti. Uzun süre Leo Burnett, MARKA, Vagabond, Springer&Jacoby gibi ulusal ve uluslararası ajanslarda reklam yazarı/çizeri ve yaratıcı yönetmeni olarak çalıştı.

Hamburg’ta Springer&Jacoby’de reklamcılık yaptı. P&G, Pepsi, Levi’s (Docker’s), Unilever, Mercedes-Benz gibi müşterilere hizmet verdi. Fabrika reklam ajansını kurdu. 2015 yılında İngiltere’ye yerleşme kararı aldı, orada Oddworks‘ü kurdu.

4 sene sonunda Türkiye’ye dönme kararı aldı. 2006-2011 yılları arasında sektöre yeni katılmak isteyenlere reklam ve yaratıcılık eğitimleri verdi. 2015-2019 yılları arasında Reklam Yaratıcıları Derneği yönetim kurulunda yer aldı.

ÖZGÜR DOĞAN kurumunuza ilham vermek için hazır!
Farklı çözümleri ile davet etmek için:

Formu Doldurun

Bize +90 212 401 35 45 numaralı telefondan ulaşabilir veya info@speakeragency.com.tr mail adresi üzerinden iletişime geçebilirsiniz.

mikrofon arkaplan
Send Plane iletişime geçin
İletişime geçin
Formunuz başarıyla gönderilmiştir.