INFLUENCER BLOG İLETİŞİM
PROF. DR. AYŞE BİLGE SELÇUK

PROF. DR. AYŞE BİLGE SELÇUK

PROF. DR. AYŞE BİLGE SELÇUK Akademisyen, Psikolog, Yazar

PROF. DR. AYŞE BİLGE SELÇUK
PROF. DR. AYŞE BİLGE SELÇUK Kimdir?

Gelişimsel psikoloji profesörü ve klinik psikolog Ayşe Bilge Selçuk, psikoloji lisans ve yüksek lisansını Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nden, doktorasını Melbourne Üniversitesi’nden aldı. 2003’te Koç Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nde öğretim üyesi olarak çalışmaya başladı. Yüksek lisans ve doktora öğrencileri ile ortak araştırma yaptığı meslektaşlarını Çocuk ve Aile Çalışmaları Laboratuvarı ismi altında bir araya getirerek çocuk psikolojisinin pek çok alanında çalışmalar yürüttü. Uzmanlık alanları; psikolojik sağlık, çocuk ve ergenlerde bilişsel, sosyal ve duygusal gelişim, zihin kuramı, ebeveynlik, mizaç, mizaca uygun çocuk yetiştirme ve gelişimsel psikopatolojidir. Araştırmaları hem tipik hem atipik gelişime odaklanır. Psikolojideki bilimsel çalışmaları sebebiyle Queensland Üniversitesi tarafından Onursal Kıdemli Araştırmacı unvanına (2015-2018) ve Prof. Mustafa Parlar Araştırma Ödülü’nü (2009) layık görüldü. Editörlerinden olduğu Ana babalık: Kuram ve Araştırma 2012’de Koç Üniversitesi Yayınları’ndan çıktı. Topluma yönelik psikoloji kitapları İnsan Her Koşulda 2019, Her Koşulda Ebeveynlik 2021, Psikolojik Sağlamlık 2023 ve Dijital Çağda Sağlıklı Çocuk Yetiştirmek 2024 yıllarında yayımlandı. Yüzden fazla bilimsel yayını olan Ayşe Bilge Selçuk, çalışmalarını bilim insanı-uygulamacı modeline göre yürütebilmek için 2022 yılında Koç Üniversitesi’nden ayrıldı. Şu anda psikolojinin farklı alanlarında (psikolojik sağlamlık, dijital çağda ebeveynlik, mizaca uygun çocuk yetiştirme, bağlanma vb.) projeler geliştiriyor ve eğitimler veriyor; MEF Üniversitesi psikoloji bölümünde akademisyenliğe devam ediyor; ebeveynlere danışmanlık yapıyor ve kitap yazıyor.

önceki
sonraki
Megaphone
PROF. DR. AYŞE BİLGE SELÇUK Konuşmacı Çözümleri

speaker
PROF. DR. AYŞE BİLGE SELÇUK Konuşma Başlıkları
Bağlanırsam Ne Olur?”: İlişkilerde Güven, Kaygı ve Kaçınma Halleri

Bu konuşmada, çocuklukta kurulan bağlanma ilişkilerinin yetişkinlikteki ilişki biçimlerine nasıl yansıdığı bilimsel verilerle açıklanıyor. Araştırmalar, bireylerin yaklaşık %70-75’inin çocuklukta geliştirdiği bağlanma stilini yetişkinlikte de sürdürdüğünü ortaya koyuyor. Güvenli bağlanma geliştiren çocuklar, ilerleyen yaşlarda daha sağlıklı ilişkiler kurarken; güvensiz bağlanan bireyler sosyal ilişkilerde zorluk yaşayabiliyor.

Ayşe Bilge Selçuk, bağlanmanın yalnızca romantik ilişkilerle sınırlı olmadığını; arkadaşlık, iş hayatı ve ebeveynlik gibi birçok alanda etkili olduğunu vurguluyor. Doğum şekli ya da emzirme gibi biyolojik etkenlerin bağlanma stiline belirleyici etkisi bulunmadığını, asıl farkı yaratanın ebeveyn-çocuk etkileşimlerinin kalitesi olduğunu aktarıyor.


Bağ Temelli Ebeveynlik

Bu konuşmada, çocukların davranış ve gelişim süreçlerinde ebeveyn etkisinin ancak sağlam bir ilişki zemininde mümkün olabileceği vurgulanıyor. Çocuğun ebeveynden gelen yönlendirmeye açık olması, yani esneklik ve içselleştirme kapasitesi, etkili ebeveynliğin temelini oluşturuyor. Bu “sosyalleşmeye açıklık” durumu, çocuğun rehberliği alabilmesi için zihinsel ve duygusal olarak hazır olması anlamına geliyor.

Konuşmada, bu açıklığın çocuğun ebeveyniyle kurduğu ilişki biçimine bağlı olduğu belirtiliyor. Ebeveynin anlayışlı, ulaşılabilir ve esnek bir tutum sergilemesi, çocuğun iletişime geçme isteğini artırıyor. Buna karşılık, duygusal olarak kapalı ya da savunmada olan bir çocuk, en iyi niyetli ebeveyn çabasına bile direnç gösterebiliyor. Bu nedenle ebeveynlerin yalnızca ne söylediklerine değil, nasıl bir ilişki kurduklarına da odaklanmaları gerektiği aktarılıyor.


Mizaca Uygun Ebeveynlik

Konuşmacımız bu başlık altındaki konuşmasında, her çocuğun farklı bir mizaca sahip olduğunu vurgulayarak, tek tip ebeveynlik yaklaşımının yetersizliğine dikkat çekiyor. Anne babaların doğru olanı yapma isteğiyle zaman zaman reçete arayışına girdiklerini ancak çocuk kitaplarında sunulan genellemelerin kafa karıştırıcı olabileceğini belirtiyor. Ebeveynlerin rehberliğinin etkili olabilmesi için çocuğun duygusal yapısına uygun bir iletişim dili kurmaları gerektiğinin altını çiziyor.

Gordon Allport’un “Tereyağını eriten ateş, yumurtayı katılaştırır” sözüne atıfla, konuşmacımız aynı ebeveyn tutumunun farklı çocuklarda farklı sonuçlar doğurabileceğini ifade ediyor. Ateşin aynı olmasına rağmen etkisinin değişmesi gibi, ebeveyn davranışlarının da çocuğun mizacına göre şekillenmesi gerektiğini anlatıyor. Bu yaklaşım, sevgi, şefkat ve sınırlarla desteklenen ama esnek ve çocuğun yapısına duyarlı bir ebeveynlik anlayışını temel alıyor.


Psikolojik Sağlamlık

Konuşmacımız Ayşe Bilge Selçuk bu konuşmasında, günümüz dünyasında belirsizlik ve değişimle başa çıkmanın psikolojik boyutlarını ele alıyor. Pandemiyle hızlanan dijital dönüşüm sürecinin bireylerde kaygı, korku ve kontrol kaybı gibi duyguları tetiklediğini ifade eden Selçuk; değişimle baş edebilmenin, psikolojik sağlamlıkla doğrudan ilişkili olduğunu vurguluyor. Psikolojik sağlamlığın hiçbir zaman kaygı duymamak ya da stres yaşamamak anlamına gelmediğini belirtiyor; tam tersine zorlayıcı duygularla karşılaşıldığında dahi içsel kaynakları fark edip tekrar harekete geçebilme becerisi olduğunu söylüyor.

Bu başlık altındaki konuşmasında, insanların zaman zaman kendilerini çaresiz, endişeli ve kontrolü kaybetmiş hissedebileceğini kabul eden Konuşmacımız, özellikle "öğrenilmiş çaresizlik" kavramı üzerinden bu durumun zihinsel etkilerini açıklıyor. Ancak bu tür anlarda bile bireyin kendi kaynaklarını hatırlayarak yeniden ayağa kalkabilmesinin mümkün olduğunu savunuyor. Konuşma, kurumların çalışanlarına psikolojik dayanıklılık kazandırmak için atabilecekleri adımlar açısından da ilham verici bir çerçeve sunuyor.


Psikolojik Olarak Sağlam Çocukları Nasıl Yetiştirebiliriz?

Konuşmacımız Ayşe Bilge Selçuk, bu konuşmasında psikolojik sağlamlığın çocuklarda nasıl desteklenebileceğine odaklanıyor. Psikolojik sağlamlığın, olumsuz duyguların hiç yaşanmaması değil; bu duygularla başa çıkabilme becerisi olduğunu vurguluyor. Çocukların duygularını fark etmeleri, ifade edebilmeleri ve yaşadıkları durumlara farklı açılardan bakabilmeleri için sağlıklı bir dil ve düşünme gelişimine ihtiyaç duyduklarını belirtiyor. Dilin, düşünceyle iç içe geçtiğini ve psikolojik dayanıklılığın temel taşlarından biri olduğunu ifade ediyor.

Bu başlık altında, çocukların psikolojik sağlamlıklarının gelişimini desteklemek için öncelikle onların bireysel özelliklerini tanımanın önemine dikkat çekiyor. Selçuk’a göre, her çocuğun ihtiyaç duyduğu ebeveynlik biçimi farklıdır ve ebeveynlerin bu ihtiyaçlara duyarlı olması, çocukların sağlıklı bir psikolojik gelişim göstermesi açısından kritik bir rol oynar. Konuşma, hem aileler hem de çocuklarla çalışan profesyoneller için yol gösterici bir perspektif sunuyor.


Dijital Çağda Nasıl Çocuk Yetiştirmeliyiz?

Konuşmacımız Ayşe Bilge Selçuk bu konuşmasında, dijital çağın getirdiği yeni ebeveynlik sorumluluklarını ve çocuk yetiştirme biçimlerinde yaşanan dönüşümü ele alıyor. Geleneksel ebeveynlikte çocukların fiziksel çevresi üzerinden kurulan denetimin, bugün dijital araçlarla tüm dünyaya açılan bir etkileşim alanına dönüştüğünü vurguluyor. Artık çocukların yalnızca nerede ve kiminle oldukları değil, çevrimiçi ortamlarda kimlerle ne tür içeriklere maruz kaldıkları da ebeveynler için önemli bir güvenlik meselesi haline geliyor.

Bu bağlamda konuşmacımız; dijital çağın çocuklar için en kritik becerilerinden birinin “öz denetim” olduğunu savunuyor. Bir otorite figürü olmadan doğruyu yanlıştan ayırabilme, kendi davranışlarını yönlendirebilme ve muhakeme gücüyle karar verebilme becerisinin, çocukları dijital dünyanın risklerine karşı koruyacak temel donanım olduğunu belirtiyor. Ebeveynlerin bu becerileri özellikle erken çocukluk ve ilkokul dönemlerinde desteklemesi gerektiğini vurgulayan konuşma, dijital çağda çocuk yetiştirmenin gerektirdiği farkındalık ve stratejilere dair yol gösterici bir bakış sunuyor.


Duyguların Farkında Olmak ve Duyguları Kontrol Edebilmek

Konuşmacımız Ayşe Bilge Selçuk bu konuşmasında, duyguların hem psikolojik hem de fiziksel sağlık üzerindeki etkilerini ele alıyor. Duyguların düşüncelerimizi, davranışlarımızı ve genel sağlık durumumuzu doğrudan etkilediğini vurguluyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün de artık sağlığı yalnızca fiziksel ya da psikolojik olarak ayırmadığını, bu iki alanın birbiriyle güçlü bir ilişki içinde olduğunu hatırlatıyor. Selçuk’a göre, güçlü duygular çoğu zaman bastırılmaya çalışılıyor; ancak duyguları bastırmak, psikolojik sağlamlığı zedeleyen ve sağlığı olumsuz etkileyen bir davranış biçimi olarak öne çıkıyor.

Bu başlık altındaki konuşmasında, duygusal yetkinlik kavramına da açıklık getiriyor. Duyguların bastırılmadan, yok sayılmadan tanınması ve uygun biçimde ifade edilip yönetilmesinin, bireyin sahip olması gereken temel becerilerden biri olduğunu belirtiyor. Duygularla sağlıklı bir ilişki kurmanın, sadece bireysel iyilik hali değil, uzun vadeli sağlık için de kritik olduğunu vurgulayan Selçuk, duygusal becerilerin geliştirilmesinin çocukluk döneminden itibaren önemsenmesi gerektiğine dikkat çekiyor. Konuşma, duygularla baş etme konusunda farkındalık kazandırmayı amaçlayan güçlü bir içerik sunuyor.


Çocuklarda Duygu Kontrolü Nasıl Sağlanır?

Konuşmacımız Ayşe Bilge Selçuk bu konuşmasında, çocuklarda duygu kontrolünün nasıl geliştirilebileceğini bilimsel temellerle ele alıyor. Kendi araştırma ve yayınlarına da dayandırarak, duyguların bastırılmasının ya da yok sayılmasının duygu kontrolü anlamına gelmediğini vurguluyor. Ebeveynlerin özellikle olumsuz kabul edilen duyguları –korku, kaygı, öfke, üzüntü gibi– bastırmaya çalışmasının, çocukların duygusal gelişimini olumsuz etkileyebileceğini belirtiyor. Tüm duyguların işlevsel olduğunu ve uygun şekilde ifade edilmesinin sağlıklı gelişimin bir parçası olduğunu ifade ediyor.

Bu başlık altında Selçuk, duygu yönetimini “düdüklü tencere” metaforuyla açıklıyor. Bastırılan duyguların zamanla yoğun bir basınca neden olabileceğini ve bu durumun öfke patlamaları ya da panik atak gibi ciddi sonuçlara yol açabileceğini söylüyor. Çocukların duyguları tanımayı ve ifade etmeyi öğrenebilmeleri için ebeveynlerin rehberliğine ihtiyaç duyduğunu belirtiyor. Konuşma, anne babaların çocuklarının duygusal dayanıklılığını nasıl destekleyebileceğine dair somut ve etkili ipuçları sunuyor.


Kaygı ile Nasıl Başa Çıkabiliriz?

Konuşmacımız Ayşe Bilge Selçuk bu konuşmasında, çağımızın en yaygın duygusal deneyimlerinden biri olan kaygıyı anlamaya ve onunla sağlıklı bir ilişki kurmaya odaklanıyor. Toplumda kaygı düzeyinin arttığını ve bu nedenle “anda kal” gibi söylemlerin öne çıktığını ifade ediyor. Ancak Selçuk, geleceği düşünmenin de işlevsel bir yönü olduğunu vurguluyor; çünkü araştırmalar, gelecekteki benliğimizi hayal etmenin bugünkü özdenetim becerilerimizi güçlendirdiğini ortaya koyuyor. Kaygının kendisinin zararlı bir duygu olmadığını, aksine işlevsel bir uyarı sistemi olarak değerlendirilebileceğini belirtiyor.

Bu başlık altındaki konuşmasında Selçuk, özellikle kaygı hakkındaki yanlış inanışlara dikkat çekiyor. Kaygıdan korkmanın, onu bastırmaya çalışmanın ya da tamamen yok saymanın, aslında kaygıyı işlevsiz hale getirdiğini ifade ediyor. Ebeveynlerin hem kendi kaygılarına hem de çocuklarının kaygılarına dikkatle yaklaşmaları gerektiğini, bu duygunun ne zaman destekleyici ne zaman zararlı hale geldiğini gözlemlemelerinin önemli olduğunu vurguluyor. Konuşma, kaygıyı tanımak ve onunla sağlıklı bir bağ kurmak isteyen herkes için değerli ipuçları sunuyor.


Çocukluk Döneminde Sağlıklı Bağlanma Nasıl Sağlanır?

Konuşmacımız Ayşe Bilge Selçuk bu konuşmasında, çocukluk döneminde kurulan bağlanma ilişkilerinin bireyin ileriki yaşamındaki sosyal ilişkiler ve duygusal bağ kurma biçimleri üzerindeki etkisini ele alıyor. Güvenli ya da güvensiz bağlanmanın yaşam boyu değişebileceğini kabul etmekle birlikte, çocuklukta kurulan bağlanmanın bireyin dünyayı nasıl algıladığını ve diğer insanlarla ilişkilerini nasıl şekillendirdiğini vurguluyor. Bu nedenle, erken yaşlarda kurulan güvenli bağlanma ilişkisinin kalıcı etkilerinin olduğunu ve sağlıklı gelişim açısından kritik bir rol oynadığını ifade ediyor.

Bu başlık altında konuşmacımız, güvenli bağlanmanın bir anda değil, zaman içinde ebeveynin tutarlı ve duyarlı davranışlarıyla şekillendiğini belirtiyor. Özellikle çocukların ağlamalarının güvensiz bağlanma işareti olarak değerlendirilmesinin yaygın ama hatalı bir inanış olduğuna dikkat çekiyor. Güvenli bağlanmayı destekleyen en önemli unsurun “duyarlı ebeveynlik” olduğunu vurgulayan Selçuk, bu kavramın içini doldurmak gerektiğini savunuyor. Ebeveynlerin hangi davranışları gösterip hangilerinden kaçınmaları gerektiği sorusuna odaklanan konuşma, çocuklarıyla güçlü ve sağlıklı bağlar kurmak isteyen ebeveynlere yönelik güçlü mesajlar içeriyor.


Hayat Becerilerini Destekleyen Ebeveynler

Konuşmacımız Ayşe Bilge Selçuk bu konuşmasında, çocukları sadece ev içi rahatlığa değil, dış dünyanın belirsizliklerine hazırlamanın önemine dikkat çekiyor. Çocukların kendi konfor alanlarında güvende hissetmelerinin önemli olduğunu ancak gelişim için bunun yeterli olmadığını vurguluyor. Ebeveynlerin, çocuklarını konfor alanının dışına çıkararak zorlandıkları alanlarda becerilerini geliştirmelerine destek vermesi gerektiğini belirtiyor.

Bu başlık altında konuşmacımız, aşırı korumacı tutumlara karşı uyarıyor. “Helikopter ebeveynlik” ve günümüzdeki “drone ebeveynlik” kavramlarını açıklayarak, aşırı koruma, kontrol ve müdahalenin çocukların gelişimini nasıl sekteye uğrattığını anlatıyor. Bu tutumların, çocukların kendi başlarına hareket edememelerine yol açtığını söylüyor. Ebeveynlerin görevinin, çocukların zorluklarla başa çıkabilecek gücü kazanmasını sağlamak olduğunu vurguluyor.


Sağlıklı Ebeveyn, Sağlıklı Çocuk

Konuşmacımız Ayşe Bilge Selçuk bu konuşmasında, sağlıklı bir ebeveynliğin çocuğun gelişimindeki belirleyici rolünü ele alıyor. Ebeveynliğin, bireyin önce kendisini yetiştirmesiyle başladığını vurgulayan Selçuk, anne ve babaların kendi duygusal zorluklarını aşabilmelerinin çocukları için en güçlü örnek olduğunu söylüyor. Özellikle kaygılı mizaca sahip çocukların, kaygı problemleri geliştirmesinin temelinde çoğu zaman ebeveyn tutumlarının yattığını belirtiyor ve dengede olan bir ebeveynin, çocuğuna bu beceriyi kazandırabileceğini ifade ediyor.

Bu başlık altında Selçuk, ebeveynlikte aşırılıklardan kaçınmanın önemine dikkat çekiyor. Ne her şeyi kontrol etmek ne de tamamen serbest bırakmak sağlıklı bir yaklaşım değil. Aynı şekilde, çocuğu hiç eleştirmemek ya da sürekli cezalandırmak da dengenin bozulmasına yol açıyor. Ebeveynin çocuğa rehberlik ederken zamanla fiziksel olarak geri planda kalmaya başlaması ama duygusal yakınlığı koruması gerektiğini vurgulayan konuşma, ebeveynliğe uzun vadeli ve bilinçli bir eşlik etme süreci olarak yaklaşan güçlü bir perspektif sunuyor.


Çocuklarda Duygusal Zekayı Nasıl Besleriz?

Konuşmacımız Ayşe Bilge Selçuk bu konuşmasında, duygusal zekanın çocuk gelişimindeki kritik rolünü vurguluyor. Akademik ya da analitik zekâ ne kadar gelişmiş olursa olsun, duyguları doğru tanıyıp ifade edemeyen bir çocuğun bu potansiyelini hayata geçirmekte zorlanacağını belirtiyor. Duygusal zekânın temel bileşenlerinin, duyguları tanımak, kontrol edebilmek ve empati kurmak olduğunu; bu becerilerin de konuşma ve ifade yoluyla geliştiğini ifade ediyor.

Ayşe Bilge Selçuk’a göre, günlük hayatta çocuklarla sık sık sohbet edilse de duygular hakkında konuşmak ihmal ediliyor. Bu farkındalığı artırmak için ebeveynlere, gün sonunda “bugün duygular hakkında ne kadar konuştuk?” sorusunu sormalarını öneriyor. Kendi duygularını paylaşan ve çocuğunun duygularını konuşmasına alan tanıyan ebeveynlerin, çocuklarda duygusal zekâyı güçlendirecek en etkili desteği sunduğunu vurguluyor. Konuşma, duygular üzerine açık iletişimin çocuk gelişimindeki vazgeçilmez yerini ortaya koyuyor.


Ebeveynliğin Sessiz Rehberi: Çocuklarınız Görülmek, Duyulmak ve Sevilmek

Konuşmacımız Ayşe Bilge Selçuk bu konuşmasında, ebeveynliğin temelini bilgi arayışından çok çocuğun kendisiyle kurulan ilişki ve temasın oluşturduğunu vurguluyor. İnsan gelişiminin doğal bir süreç olduğunu hatırlatarak, ebeveynlerin çocuklarını gözlemlemeye, dinlemeye ve duymaya daha çok zaman ayırmaları gerektiğini söylüyor. Bilgiye ulaşmanın kolaylaştığı bu çağda, çocuğun gerçek ihtiyaçlarının gözden kaçabildiğine dikkat çekiyor.

Selçuk, ebeveyn-çocuk ilişkisinde duygusal temasın gücünü ön plana çıkarıyor. Ağlamak, üzülmek ya da kaygılanmak gibi duyguların gelişimin doğal bir parçası olduğunu belirtiyor ve bu tür deneyimlerin sağlıksızlık değil, aksine normal bir büyüme süreci işareti olduğunu hatırlatıyor. Ebeveynlere en temel tavsiyesi ise şu: Çocuklarıyla bağ kurmaya, iletişimde kalmaya ve bu doğal sürecin keyfini çıkarmaya özen göstersinler.

speaker
PROF. DR. AYŞE BİLGE SELÇUK Business Influencer
Bayer x Ayşe Bilge Selçuk
Bayer

Bayer x Ayşe Bilge Selçuk

Bayer ve Migros iş birliğinde gerçekleştirilen, oyuncu Özge Özder’in sunuculuğun...

Projeyi İncele
Adel Kalemcilik “1500Kelime”
Adel Kalemcilik

Adel Kalemcilik “1500Kelime”

Çocukluk döneminde kelime hazinesinin belirli oranda yüksek olmasının okulla uyu...

Projeyi İncele

Sosyal Medya Projeleri

Sosyal medya platformlarında; markanızın pazarlama stratejisine, imajına ve iletişim hedeflerine uygun, alanında uzman influencer seçimi yaparak, başarılı sosyal medya projeleri gerçekleştirebilir ve dijital dünyanın kanaat önderlerinin gücünden faydalanarak etkili iletişim çalışmaları yürütebilirsiniz.

Konuşmacımız pazarlama iletişim stratejinize uygun projelerde yer alarak sosyal medya platformları aracılığıyla hedef kitlenize erişebilir, aynı zamanda markanızın geliştirdiği mevcut kampanyanın tanıtımına/duyurusuna destek olabilir. Konuşmacımız ile birlikte gerçekleştireceğiniz sosyal medya projelerinde daha fazla kişiye ulaşarak etkili bir sosyal medya projesi yürütülmesini mümkün kılabilirsiniz.

Stüdyo Projeleri

Alanında uzman ve fikir lideri olarak kabul edilen influencer konuşmacımız ile, profesyonel ekipmanlar aracılığıyla stüdyo ortamında gerçekleştirilen projeler kurgulayarak, hedef kitle nezdinde markanızın bilinirliğinin ve güvenilirliğinin artmasını sağlayabilirsiniz.

Konuşmacımız, benzersiz içerik ve etkileyici konuşmalarıyla markanıza ve ilgili hedef kitlenize video konferans ve/veya canlı yayın teknolojisini kullanarak; bir stüdyo ortamında, tema ve içeriği önceden tasarlanmış projelerde yer alabilir, uzmanlık alanlarıyla ilgili bilgi ve deneyimlerini izleyenleri ve dinleyenleri ile paylaşabilir.

Canlı Moderasyon

Uzman bir moderatör tarafından yönetilen projelerde moderatörün yetkinliği, program ve yayın akışı doğrultusunda mevcut olan içeriklerin belirlenmesi, akışın yönlendirilmesi ve başarılı bir şekilde yönetilmesi performansı olumlu yönde etkilemektedir.

Konuşmacımız, planlanan içerik akışı doğrultusunda ve uzmanlığı çerçevesinde, tartışılması hedeflenen konuların, etkili bir şekilde konuşulmasını sağlayarak, zaman yönetimi ile birlikte içerik akışını organize edebilir. Aynı zamanda sözlü iletişim yeteneği ve hitabet gücü sayesinde konuşmacımızı canlı gerçekleşecek etkinliklerinizde ‘uzman konuşmacı’ olarak konumlandırabilirsiniz.

YouTube Projeleri

Sosyal medya platformlarının en güçlüleri arasında yer alan YouTube; dijital dünyada en çok tercih edilen, en ses getiren ve hedef kitle etkileşimini güçlendirmeye yönelik iletişim çalışmalarının en sık yürütüldüğü platformlardan biri olarak varlığını sürdürmektedir.

Hayata geçirilecek YouTube projelerinde dijital mecralardaki etkileşimi güçlü olan konuşmacımız ile uzmanlık ve çalışma alanları çerçevesinde markanıza özel özgün içerikler oluşturabilir, YouTube’a özel içeriğe sahip video serileri kurgulayabilir ve uzman görüşünü hedef kitle ile paylaşmak için ihtiyaca uygun içerikle tasarlanmış ve teması önceden belirlenmiş video serileri yaratabilirsiniz.

Podcast Projeleri

Markanızın ve hedef kitlenizin ilgi duyduğu konularda herhangi bir ekrana bağlı kalmadan uzman görüşüne erişmesini, ilham almasını ve keyifli vakit geçirmesini sağlayan podcast serileri ile birbirinden farklı platformlarda sesli yayınlar oluşturabilirsiniz.

Çok sayıdaki dijital kullanıcının ilgisini çeken ve giderek daha da popülerleşen bu mecrada yer alarak, alanında uzman konuşmacımız ile iletişim stratejinizi en iyi şekilde eşleştirerek doğru hedef kitleye ulaşabilirsiniz.

PROF. DR. AYŞE BİLGE SELÇUK
PROF. DR. AYŞE BİLGE SELÇUK Kimdir?

Gelişimsel psikoloji profesörü ve klinik psikolog Ayşe Bilge Selçuk, psikoloji lisans ve yüksek lisansını Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nden, doktorasını Melbourne Üniversitesi’nden aldı. 2003’te Koç Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nde öğretim üyesi olarak çalışmaya başladı. Yüksek lisans ve doktora öğrencileri ile ortak araştırma yaptığı meslektaşlarını Çocuk ve Aile Çalışmaları Laboratuvarı ismi altında bir araya getirerek çocuk psikolojisinin pek çok alanında çalışmalar yürüttü. Uzmanlık alanları; psikolojik sağlık, çocuk ve ergenlerde bilişsel, sosyal ve duygusal gelişim, zihin kuramı, ebeveynlik, mizaç, mizaca uygun çocuk yetiştirme ve gelişimsel psikopatolojidir. Araştırmaları hem tipik hem atipik gelişime odaklanır.

Psikolojideki bilimsel çalışmaları sebebiyle Queensland Üniversitesi tarafından Onursal Kıdemli Araştırmacı unvanına (2015-2018) ve Prof. Mustafa Parlar Araştırma Ödülü’nü (2009) layık görüldü. Editörlerinden olduğu Ana babalık: Kuram ve Araştırma 2012’de Koç Üniversitesi Yayınları’ndan çıktı. Topluma yönelik psikoloji kitapları İnsan Her Koşulda 2019, Her Koşulda Ebeveynlik 2021, Psikolojik Sağlamlık 2023 ve Dijital Çağda Sağlıklı Çocuk Yetiştirmek 2024 yıllarında yayımlandı.

Yüzden fazla bilimsel yayını olan Ayşe Bilge Selçuk, çalışmalarını bilim insanı-uygulamacı modeline göre yürütebilmek için 2022 yılında Koç Üniversitesi’nden ayrıldı. Şu anda psikolojinin farklı alanlarında (psikolojik sağlamlık, dijital çağda ebeveynlik, mizaca uygun çocuk yetiştirme, bağlanma vb.) projeler geliştiriyor ve eğitimler veriyor; MEF Üniversitesi psikoloji bölümünde akademisyenliğe devam ediyor; ebeveynlere danışmanlık yapıyor ve kitap yazıyor.

PROF. DR. AYŞE BİLGE SELÇUK kurumunuza ilham vermek için hazır!
Farklı çözümleri ile davet etmek için:

Formu Doldurun

Bize +90 212 401 35 45 numaralı telefondan ulaşabilir veya info@speakeragency.com.tr mail adresi üzerinden iletişime geçebilirsiniz.

mikrofon arkaplan
Send Plane iletişime geçin
İletişime geçin
Formunuz başarıyla gönderilmiştir.