Bu konuşmasında Oğul Türkkan, lezzet algısının yalnızca tat ile sınırlı olmadığını, kokular, ortam ve kişisel deneyimlerle birlikte çok katmanlı bir yapıya sahip olduğunu anlatıyor. Lezzetin bireyin kültürü, DNA’sı ve yaşantısıyla şekillenen öznel bir algı olduğuna dikkat çekiyor. Katılımcıların, gastronomik yargılardan çok, kendi duyularına güvenerek damak tatlarını keşfetmeleri gerektiğini savunuyor.
Lezzet algısının doğuştan hassas olduğunu ancak zamanla değiştiğini hatırlatan Türkkan, bu değişimin hem fizyolojik hem de kültürel olduğunu vurguluyor. Kahve tercihlerinden ev yemeklerindeki nostaljiye kadar birçok örnekle, tat alma biçimimizin zamanla nasıl evrildiğini gözler önüne seriyor. Katılımcıları, tadı sadece damakta değil, hafızada ve duygularda da aramaya davet ediyor.
Gastronominin Dünü, Bugünü ve Yarını
Bu konuşmasında Oğul Türkkan, gastronominin sadece mutfakla sınırlı olmadığını, tarih boyunca siyasi, ekonomik ve kültürel pek çok dönüşümde belirleyici rol oynadığını anlatıyor. Boston Çay Partisi’nden Osmanlı’nın kahveyi dünyaya tanıtmasına, hatta ilk yerleşik hayatın ve tariflerin Göbeklitepe'den dünyaya yayılmasına kadar uzanan örneklerle yiyecek ve içeceklerin nasıl dönüştürücü bir güce sahip olduğunu gözler önüne seriyor.
Katılımcılara, günümüz mutfak alışkanlıklarının kökenlerini ve bu alışkanlıkların gelecekte nasıl şekillenebileceğini anlamaları için tarihsel bir perspektif sunuyor. Yeme-içme pratiklerinin yalnızca damak tadı değil, aynı zamanda insanlığın hayatta kalma ve gelişme yolculuğunun da temel parçaları olduğunu vurgulayan Türkkan, gastronomiye ağız tadıyla ama derinlemesine bakmak için ilham veriyor.
Mutfağın Sırları
Bu konuşmasında Oğul Türkkan, mutfağın bilinen yüzünün ardındaki bilimsel dünyayı mercek altına alıyor. Geleneksel tariflerin ötesine geçerek, her yemeğin arkasında işleyen fiziksel ve kimyasal süreçleri ele alıyor. Sufleden marine etme yöntemlerine, pişirme tekniklerinden mutfak ekipmanlarının etkilerine kadar pek çok örnek üzerinden, gastronominin bilimsel boyutunu sade ve anlaşılır bir dille aktarıyor.
Katılımcılara yemek pişirmenin sadece tarif uygulamak olmadığını, lezzetin arkasında bilinçli tercihler ve deneysel süreçler olduğunu gösteriyor. Geleneksel reçeteleri modern yaklaşımlarla birleştirmek isteyen herkes için mutfağın gizli dinamiklerini açığa çıkaran bu anlatım, mutfağa farklı bir gözle bakmak isteyenler için ilham verici bir keşif sunuyor.