Sosyal medyada etki alanı yüksek ve kendi alanında fikir lideri konuşmacılar ile markaları dijital proje iş birlikleri ve marka elçilikleri kapsamında bir araya getirerek markaların iş sonuçlarına katkı sağlayan projeler geliştiriyoruz.
Insanlar olarak bizler Endüstri 1.0’dan 5.0’a, internetin Web 1.0’dan 3.0’a, Toplum’un bile 1.0, 2.0’lardan 5.0’a evrimini gözlemledik. Diğer taraftan insanın, zihinsel ve bilişsel gelişim açısından benzer bir evrim sürecinden geçip geçmediğini de sorgulamamız gerekiyor. Çünkü bir şeyleri yönetebilmek için yönettiğimiz kavrama daha üst bir seviyeden bakabilmeliyiz. Aksi takdirde karanlıkta kara kedi araya araya hayatımızı geçiririz. Deminki soruya cevabım ne yazık ki hayır. Dünyayı şekillendiren, yaşamlarımızı değiştiren muazzam teknolojik gelişmelere rağmen, insan kendi zihinsel seviyesinde hala “Zihin 1.0" seviyesinde kalmaya devam ediyor.
Şu an içinde bulunduğumuz dünyada, karbon temelli organik bir varlık olan İnsan 1.0’dan, inorganik metal temelli İnsan 2.0’a hızla geçiyoruz. Bir yandan da buna “Singularity yani tekillikl” deniyor. Teknoloji devleri, yapay zeka adını verilen ama sonuçta bir metal yığını üzerinde çalışan yazılımlara, insan zihninin çalışma prensiplerinden çaldıkları metotlar ile öğrenmeyi öğretiyorlar. Bizden çaldıklarını metale kopyalıyorlar ama bu bilgileri insanların zihinsel gelişimi, bilinçlenmesi veya özgürleşmesi için kullanmıyorlar. Neden derseniz,çünkü kendi zihnini özgürleştiren bireylerin olduğu bir toplumda, mevcut sosyal ve ekonomik yapının kökten değişebileceği riskini biliyorlar. Ve bu süregelen yapıyı kimse bozmak istemiyor.
Binlerce yıl boyunca, insanlık bilimi ve teknolojiyi ilerletti, fakat bireysel bilinç ve içsel gelişim aynı hızda ilerlemedi. Platon’un mağara alegorisinde olduğu gibi, insanlar hala gölgeleri gerçek sanıyor ama, o zincirlerinden kurtulmadan ışığı göremeyecekler. O halde, değişen dünya, teknoloji ve bilgi çağında, kendi zihnimizi nasıl güncelleyebiliriz?
Önden iki soru soru ile ilerlemek istiyorum:
Elinizdeki telefonunuzu mu daha iyi tanıyorsunuz, biliyorsunuz; beyninizi mi?
Telefonlarınızdaki ya da bilgisayarlarınızdaki uygulamaları veya işletim sistemini ayda min 2-3 kere güncelliyorsunuzdur? Hatta büyük ihtimalle bu güncellemeleri “otomatik” yaptırıyorsunuz. Hangi yazılım neden-niçin güncellendi diye bakmıyorsunuz. Peki siz
“Hayatınızda en son ilk defa ne yaptınız?
Yani “Siz kendinizi en son ne zaman güncellediniz?
Birinci soruya verdiğiniz yanıt, “tabiki telefonumu daha iyi tanıyorum, biliyorum ve kullanıyorum” ise; ikinci soruya da verdiğiniz yanıt “valla, hiç zamanım olmuyor. Hayatım ev-eş-iş dögüsünde devam ediyor” ise kendi insan varlığımıza ait zekamızın versiyonunu güncellemeye halimiz-zamanımız olmadan, yapay zekayı nasıl yöneteceğiz? Hele birde “yapay zekanın 85 milyon işi insanın elinden alacağı söylenen” 2025 seneside varmışsak ne yapacağız?
Zekası, öğrenmeyi öğrenme kabiliyeti insanı geçmiş bir metal yığınını ve bu yığına sürekli bilgi aktaran teknoloji devlerine karşı kendi varlığımızı nasıl koruyacağız?
Bu büyük sayıdaki iş kaybının ekonomik ve toplumsal sonuçlarının neler olacağını düşünüyormuyuz?
Kendi işiniz veya sektörünüz hakkında bu tür değişikliklere nasıl hazırlanmayı düşünüyorsunuz?
Zihin 2.0 Nedir?
Zihin 2.0’ın tanımını yapmadan evvel büyük harflerle şunu belirtmeliyim: Beyin de bir bilgisayardır; kişiliklerimiz “sosyolojik, psikolojik ve biyolojik” bileşenlerden oluşmuş birer yazılımdır. Zihinlerimiz de, bu yazılımlarla ve sahip olduğumuz deneyim + bilgi veri tabanı ile çalışan bir arayüzdür.
Zihin 2.0 ise, bireyin bilgi, farkındalık ve bilinç seviyesini sürekli güncelleyen, dünyayı daha büyük bir çerçeveden algılayabilen ve kendini evrenle bütünleştirebilen daha bütünsel bir zihin versiyonu anlamına gelir.
Bu, sadece daha fazla bilgiye sahip olmak değil, bilgiyi yorumlayıp, sorgulayıp dönüştürerek daha derin bir kavrayış geliştirmek demektir. Zihin 2.0; öğrenmeyi öğrenen, düşünmeyi düşünen, sorgulayan, bilinçli kararlar alan ve teknolojiye bağımlı olmadan onu akıllıca kullanan bir bilinç seviyesidir.
Peki, Zihin 2.0’a geçiş için neler yapabiliriz?
Zihnimizi Nasıl Güncelleyebiliriz?
Bilgisayar yazılımlarını güncelleriz, yapay zekayı eğitiriz, ancak beynimizi nasıl güncelleyeceğimizi pek düşünmeyiz. Zihni güncellemek için önce eski kalıpları sorgulamak gerekir. Çünkü insanın algısı, büyük ölçüde eğitim, kültür, aile ve toplumsal normlar tarafından şekillendirilir.
1. Adım: Düşünme Sistemlerimizi Fark Edin ve Sorgulayın!
Zihin 1.0, genellikle otoriteye, toplumsal kurallara ve öğretilmiş bilgilere körü körüne inanır. Oysa Zihin 2.0, bilginin kaynağını sorgular, farklı perspektiflerden bakar ve eleştirel düşünmeyi temel alır.
Öneriler:
Düşüncelerinizin nereden geldiğini ve neden o şekilde düşündüğünüzü analiz edin!
Bilgiyi olduğu gibi kabul etmek yerine, onun nasıl oluşturulduğunu ve kimin işine yaradığını sorgulayın
Farklı disiplinlerden bilgi edinerek, kendi düşünce sistemimizi daha geniş bir perspektife taşıyın.
2. Öğrenmeyi Öğrenin
Sosyal medyada saatlerce ekran kaydırarak boşa harcanılan zamanı, öğrenmeye, öğrenmeyi öğrenmeye, kendi zihnimizi anlamaya ve geliştirmeye harcayabiliriz. Hatırlayın, insan merak ile öğrenir. Yani bilgiyi duygu ile birleştirmelisiniz. Am abu merak gereksiz bir merak ise sizin gelişimize de yaramaz.
Sadece yeni bilgiler öğrenmekle kalmayıp, öğrenme yöntemlerinizi geliştirin.
Aktif öğrenme teknikleriyle bilgiyi içselleştirin ve ezberden uzak durun. Sorgulayın.
Derin düşünme ve meditasyon gibi tekniklerle zihinsel esnekliğimizi artırın ve zihninizi dinlendirin.
3. Yapay Zeka Algoritmaları ile Yapılan Manipülasyonun Farkına Varın!
Günümüzde algoritmalar, bireylerin neyi görüp görmeyeceğini, hangi fikirlere maruz kalacağını ve hatta nasıl düşüneceğini çok net bir şekilde belirliyor. “Sosyal medyanın ve internetin sunduğu bilgi, objektif mi yoksa yönlendirilmiş mi?”, test edin!
Öneriler:
Dijital farkındalık geliştirin. Önünüze gelen her bilgiye inanmayın. (Hangi verilerle beslendiğinizi anlayın!)
Algoritmalara değil, bilinçli seçimlerize dayalı bilgi kaynakları oluşturun.
Kendi karar kriterleriniz olsun
Zihin detoksu yapın. Bildirimlerinizi kapatın. Siz uygun olduğunuzda mesajlarınıza bakın. Akşamları internetinizi de kapatın ve elektromagnetik detoks yapın.
4. Teknolojiyi Akıllıca Kullanın: O Size Hizmet Etsin. Siz Ona Değil!
Zihin 2.0, teknolojiyi düşman olarak görmek yerine, onu kendi zihinsel gelişimi için bir araç olarak kullanır. Yapay zeka bizim için çalışabilir, ancak biz ona bağımlı hale gelirsek özgürlüğümüzü kaybederiz.
Öneriler:
Teknolojiyi yalnızca tüketen değil, onu üreten bireyler olun.
En azından bir tane yazılım dilini öğrenerek çok basit de olsa programlama mantığının nasıl çalıştığını anlayın. Unutmayın bu beynimizin de çalışma şekli!
Yapay zekanın yeteneklerini ve sınırlılıklarını anlayın ve onu bir "asistan" olarak kullanın.
Bilgi teknolojilerini bireysel yaşantıda zihnimizi geliştirmek, araştırmak; şirketler içinde de akıllı şirket olmak için kullanın
5. Platon’un Mağarasından Dışarı Çıkın
Platon’un mağara alegorisi, insanların gölgeleri gerçek sanarak yaşadığını anlatır. Zihin 2.0, bu mağaradan çıkmak, gerçeği olduğu gibi görmek ve bireysel bir bilinç devrimi gerçekleştirmektir.
Öneriler:
Gerçekliği sorgulayın, algılarımızın manipüle edilip edilmediğini anlayın.
Ezberlenmiş doğrular yerine, derin bilgi ve bilinç seviyesine ulaşın.
Düşünce sistemimizi genişleterek, evreni ve yaşamı daha bütünsel bir perspektiften görün.
Sosyal İkilem ve Büyük Hacklenme adlı belgeselleri seyredin.
Sonuç
Beyninizin nasıl çalıştığını öğrenin
Düşüncelerimizi ve inanç sistemlerinizi sorgulayın.
Öğrenmeyi öğrenin, her gün kendinize “en son, ilk defa ne yaptım?” diye sorun
Dijital manipülasyonun farkında olun
Bilinçli içerik tüketin
Dijital ve bilgi okuryazarı olun.
Zihin 2.0’a geçmek, sadece bilgiyle değil, bilincimizi dönüştürmekle mümkündür. Dünya değişiyor, teknoloji gelişiyor. Peki ya siz? Zihninizi güncellemeye hazır mısınız?