Sinan Hamamsarılar, çocukluk yıllarından itibaren mutfağa ilgi duyan, annesinden tarifler alarak köfteler yapan gerçek bir yemek tutkunudur. Üniversite sonrası kurumsal iş hayatında Türkiye'nin 76 ilini dolaşma fırsatı bulmuş ve bu seyahatleri sırasında yerel lezzetlerin peşine düşmüştür. Bu deneyimler, onun için yeme-içme kültürünü bir hobi olmaktan çıkarıp profesyonel bir tutkuya dönüştürmüştür.
2015’te kendi danışmanlık şirketini kurarak yeme içme ve seyahat alanlarında profesyonel hizmet vermeye başlamış, Speaker Agency ile birlikte kurumlara yönelik ilham verici konuşmalar yapmaktadır. Konularında hikâyeler ve deneyimlerle dolu bir yaklaşımı vardır; yeme-içme ve seyahatle ilgilenen herkesi bu sohbetlere davet eder.
Evde Lezzetli Yemek Sırları
Sinan Hamamsarılar’a göre lezzetli yemek yapmanın ilk şartı doğru ve kaliteli malzeme tedariğidir. Hangi ürünün nerede ve ne zaman en iyisi olduğunu bilmek, yerel üreticileri tanımak bu işin temelini oluşturur. Domatesin mevsimi, peynirin yöresi ya da biber salçasının hangi şehirden alınacağı gibi detaylar fark yaratır.
İkinci sırada ise “mizanplas” yani ön hazırlık gelir. Malzemeleri pişirmeye başlamadan önce hazırlamak mutfakta düzeni sağlar. Son olarak, tarif ezberlemek yerine pişirme tekniklerine hâkim olmak, yaratıcılığı ve esnekliği artırır. Böylece bir tarifi çeşitlendirerek bambaşka tatlar yaratmak mümkün olur. Bu konuşma, lezzetli yemek pişirme sırlarını öğrenmek isteyen herkes için pratik ve ilham verici detaylar sunar.
Yemek ve Ürün Hikayeleri
Yemeklerin ve ürünlerin ardındaki hikayeleri anlatmak, Sinan Hamamsarılar’ın en keyif aldığı alanlardan biri. Keşkekten hamburgerin doğuşuna kadar pek çok yemeğin kültürel yolculuğunu aktarmak onun tutkusu. Her bir tarifin yöresel farklılıklarını, tarihsel köklerini incelikle paylaşıyor.
Örneğin, Antalya’daki avokado bahçelerinin kökeninde 7 Mehmet restoranının kurucusu Hakkı Akdağ’ın olduğunu anlatıyor. Akdağ, restoranında kullandığı avokadoların çekirdeklerini çevredeki üreticilere vererek Gazi Paşa’da geniş avokado bahçelerinin oluşmasına önayak olmuş. Bu tarz zengin ve ilham verici hikayeleri dinlemek isteyenleri keyifli bir yolculuk bekliyor.
Karşılaştırmalı Mutfak Kültürü
Sinan Hamamsarılar, yemek ve seyahat deneyimlerini karşılaştırmalı mutfak kültürleri üzerinden anlatıyor. Aynı yemeğin, farklı coğrafyalarda nasıl farklılaştığını, küçük dokunuşlarla nasıl evrildiğini örneklerle paylaşıyor.
Örneğin, Boşnak böreğinden yola çıkıp Balkanlardan Yunanistan’a, oradan Çanakkale’ye, Antalya’ya ve Gaziantep’e uzanan bir börek yolculuğunu aktarıyor. Her durakta böreğin şekli, içeriği, dokusu ve anlamı değişiyor. Bu konuşmada, kültürlerarası yemek bağlarını keşfetmek mümkün.
Sokak Yemekleri
Sinan Hamamsarılar, Türkiye’nin zengin sokak lezzetlerini anlatırken kokoreçten döner ve köfteye, pideden şırdana kadar pek çok örneği gündeme getiriyor. Türkiye’de sokakta yemek kültürünün Uzak Doğu’daki gibi yaygın olmadığını ama gece yemeklerinde bu ruhun yakalandığını söylüyor.
Adana’da gece vakti yenen şırdan, Tayland’daki sokak tezgahlarını hatırlatıyor. Sokak lezzetlerinin sadece yemek değil, aynı zamanda kültürel bir deneyim olduğunu vurguluyor ve bu konuda yapılacak bir atölye çalışmasının da oldukça keyifli olacağını öneriyor.
Az Malzeme ile Lezzetli ve Pratik Yemek Nasıl Yapılır?
Sinan Hamamsarılar, az malzemeyle etkileyici lezzetler yaratmanın püf noktalarını paylaşıyor. Öncelikle, farklı dokuları bir araya getirmenin yemeğe sürpriz bir karakter kattığını söylüyor. Örneğin, yoğurtlu bir mezeye kuş üzümü ya da file badem eklemek gibi küçük dokunuşlar, yemeği bambaşka bir seviyeye taşıyor.
Aynı şekilde, sıradan bir domatesli pilava kuru domates ve önceden hazırlanmış sos ekleyerek hem tat hem de dokuda fark yaratılabileceğini vurguluyor. Asıl mesele tarif ezberlemek değil, basit tekniklerle yemeği zenginleştirmek. Bu tür yaratıcı ipuçlarını öğrenmek isteyenlere de birlikte keşfetme daveti yapıyor.
Nilay Örnek & Sinan Hamamsarılar – Yemeğin Kültürü ve Kimyası
Gazeteci Nilay Örnek ve gastronomi uzmanı Sinan Hamamsarılar, yemek dünyasına hem kültürel hem bilimsel açıdan yaklaşıyor. Nilay Örnek, yemeğin kültürel katmanlarını; bir peynirin bize ne anlattığını, bir şarabın hangi toprakta nasıl tatlandığını sorgularken, Sinan Hamamsarılar işin mutfak kimyasını ve pratik risklerini ortaya koyuyor. Örneğin; domates sosu ya da reçel gibi ev yapımı ürünlerin yanlış sterilizasyonu halinde doğurabileceği ciddi sağlık tehlikelerine dikkat çekiyor. Bu konuşma; yemeğin sadece damakta değil, düşüncede ve bilgide de iz bırakan çok yönlü bir deneyim olduğunu gösteriyor. Hem bilgilendirici hem eğlenceli bu sohbette lezzetli sorular ve tatmin edici yanıtlar sizi bekliyor.
Nilay Örnek & Sinan Hamamsarılar – Gastronomi & Seyahat Sohbetleri
Nilay Örnek ve Sinan Hamamsarılar, gastronomiye tutkuyla bağlı olan herkesin ilgisini çekecek zengin bir sohbet sunuyor. Yemek ve seyahatin kesiştiği bu konuşmada; ürünün mevsimi, tazeliği, yapıldığı coğrafya ve kültürel etkileri ele alınıyor. Sadece yemek değil, o yemeğe ulaşma sürecinin kendisi de tutkuyla ele alınıyor.
İkili, birlikte yaptıkları seyahatlerden hikâyeler, duydukları ilginç notlar ve tattıkları lezzetlerin ardındaki bilinmeyenleri paylaşıyor. Hem damak tadı hem merak duygusu yüksek olanlara hitap eden bu söyleşi, katılımcıları lezzet dolu bir yolculuğa davet ediyor.