Sosyal medyada etki alanı yüksek ve kendi alanında fikir lideri konuşmacılar ile markaları dijital proje iş birlikleri ve marka elçilikleri kapsamında bir araya getirerek markaların iş sonuçlarına katkı sağlayan projeler geliştiriyoruz.
Krizi Fırsata Çevirmek: Duyarsız Kampanyaların Yol Açtığı Hatalar
Duyarsız kampanyalarla oluşan krizleri nasıl yönetebilirsiniz? Speaker Agency olarak, marka hatalarını telafi etmenin ve iletişim krizlerini fırsata çevirmenin yollarını anlatıyor, etkili stratejiler sunuyoruz.
Markaların sosyal konulara temas ettiği her kampanya, büyük potansiyel taşıdığı kadar büyük risk de barındırır. Toplumsal hassasiyetleri göz ardı eden, zamanlaması veya dili doğru ayarlanmamış kampanyalar hızla krize dönüşebilir. Sosyal medya çağında küçük bir iletişim hatası, markaların itibarını ciddi şekilde zedeleyebilir.
Speaker Agency olarak, markaların bu krizlerden nasıl ders çıkarabileceğini, iletişim stratejilerini nasıl daha duyarlı ve etkili hâle getirebileceğini anlatan uzman konuşmacılarla işbirliği yapıyoruz.
Bu içerikte, duyarsız kampanyaların yarattığı krizlerin nedenlerini ve bu krizleri fırsata çevirmek için uygulanabilecek stratejileri ele alıyoruz.
Toplumsal faydaya odaklanarak güveni geri kazanın.
Toplumsal Gündemi ve Kültürel Kodları Takip Edin
Bir kampanyanın sesi güçlü olabilir, ama bu ses yanlış yere yönelirse duyarsızlık olarak algılanabilir. Toplumda ne konuşuluyor, hangi gruplar hassas dönemden geçiyor, kültürel olarak hangi semboller neyi temsil ediyor... Bunlar görmezden gelindiğinde kriz kaçınılmazdır.
Toplumsal hassasiyetleri doğru yönetmek için markaların atması gereken adımlar:
Haber gündemini, toplumsal refleksleri ve duyarlılık alanlarını aktif şekilde takip etmelisiniz.
Büyük felaketlerin hemen sonrası, toplumsal yas dönemleri ya da siyasi kutuplaşmaların yoğun olduğu zamanlarda kampanya yayına girmemeli.
Renkler, kıyafetler, kelimeler ya da görseller belirli kesimler için farklı anlamlar taşıyabilir. Yorumlanma biçimini önceden analiz etmelisiniz.
Kadın hakları, çevre, LGBTQ+, etnik kimlik gibi konulara referans veren içeriklerde yalnızca imaj değil, içerik ve eylem de samimi olmalı.
Farklı toplumsal perspektifleri içinde barındıran yaratıcı ekipler, potansiyel hataları önceden tespit edebilir.
Yaşam tarzı, değerleri, hassasiyetleri ve gündemini anlamadan iletişim kurmak büyük hata riskleri doğurur.
Markalar; kime, ne zaman ve nasıl seslendiklerini de net şekilde bilmelidir. Bu farkındalık, güçlü bir marka itibar yönetimi sürecinin temelini oluşturur. Bir girişimin en zor sınavlarından biri olan kriz anlarını nasıl yönetebileceğinizi, girişimcilik perspektifiyle ele alan Ahmet Onur, iletişim hatalarının nelere mal olabileceğini birebir tecrübe etmiş bir girişimci olarak, “krizi fırsata çevirme” konusunu gerçek hikâyelerle anlatır.
Erken aşama girişimler, marka güvenini nasıl inşa eder ve nasıl kaybetmeden yönetir sorularına güçlü yanıtlar arıyorsanız, Ahmet Onur’u konuşmacı olarak davet edebilirsiniz.
Hataları Sahiplenin ve Şeffaf İletişim Kurun
Bir kampanya hedeflenenden farklı bir etki yarattıysa, en büyük hata görmezden gelmek olur. Günümüzde tüketici; hata yapmayan değil, hatasını dürüstçe kabul eden ve sorumluluğunu alabilen markalara güven duyuyor.
İşte şeffaf iletişimle krizi yumuşatmanın ve güveni yeniden inşa etmenin yolları:
“Niyetimiz bu değildi” demek yeterli değildir. Algıyı değil, etkiyi dikkate almalısınız.
Geciken özür, etkisizleşir. Tepkiler büyümeden önce net ve açıklayıcı bir yanıt vermelisiniz.
Kurumsal soğukluk yerine, insani bir ses tonuyla iletişim kurmak bağ kurmayı kolaylaştırır.
Geri bildirimler neredeyse oradadır. Sessizlik, krizi büyütür.
“Bu hatadan ne öğrendik?” ve “Ne yapacağız?” sorularına açık yanıt verin. Gelişim ve dönüşüm vaadi sunmalısınız.
Tek başına dış iletişimde değil, iç iletişimde de hatanın farkında olduğunuzun, süreçlerin gözden geçirileceği mesajı vermelisiniz.
Kampanya Öncesi Risk Analizi Yapın
Her kampanya etki yaratmayı hedefler. Yine de bu etkinin olumlu ya da olumsuz olmasını belirleyen şey, ön hazırlık sürecindeki öngörüdür. Bu bağlamda da risk analizi, kriz başlamadan önce alınacak en akıllı önlemdir.
Etkili bir kampanya öncesi risk analizi için izlenmesi gereken adımlar şu şekildedir:
Çeşitli toplumsal gruplardan ekip üyeleriyle ya da dış danışmanlarla çalışarak içeriği çok yönlü değerlendirmelisiniz.
Dilin tonu, kullanılan metaforlar, mizah ya da sloganlar; yanlış anlaşılmaya çok açıktır. Bu alanları detaylı gözden geçirmelisiniz.
Yakın tarihli olaylar, gündemdeki tartışmalar ve kültürel dinamikler doğrultusunda kampanyanın nasıl algılanabileceğini öngörmelisiniz.
Kampanya yayınlandığında ne tür yorumlar, eleştiriler ya da destek mesajları geleceğini küçük gruplar üzerinden test etmelisiniz.
Kampanyanın olumsuz algılanma ihtimali gerçekleşirse hangi adımların atılacağına dair hazır planlar oluşturmalısınız.
Tasarım, metin ve prodüksiyon ekiplerinin tek sesle ama çok sesli bir perspektifle çalışmasını sağlamalısınız.
Doğru risk analizi, kampanyanın doğru anlaşılmasına vesile olur. Çoğu zaman iletişim krizi örnekleri, bu analizin atlandığı durumlarda ortaya çıkar. İş dünyasında tasarım odaklı düşünmenin ve dijital ürün geliştirme süreçlerinin öncülerinden olan Yakup Bayrak ise, kriz iletişimini kullanıcı deneyimi düzeyinde değerlendirir.
Duyarsız kampanyalardan doğan itibar sorunlarını çözmek için “doğru tasarlanmış dijital deneyim” kavramını merkezine alır. Marka deneyiminizi bütünsel olarak ele almak isterseniz, Yakup Bayrak'ı etkinliğinize davet edebilir; onun bilgilerinden yararlanabilirsiniz.
Kriz İletişimini Ertelemeyin, Anında Aksiyon Alın
Krizin tanımı gereği: Ani, öngörülmeyen ve etkili. Böyle bir durumda zamanla yarışmak zorundasınız. Tepkiler artmadan, kontrol elden kaçmadan önce atılan adımlar algıyı yönetirken markanın sorumluluk duygusunu da görünür kılar.
Anında aksiyon almak için uygulanması gereken etkili adımlar aşağıdaki gibidir:
Sosyal medya yorumları, basın tepkileri ve çalışan geri bildirimleri üzerinden kampanyanın olumsuz yansımalarını erkenden tespit etmelisiniz.
Hiçbir şey söylememek, hatayı kabul etmekten daha fazla zarar verir. İlk 12 saatlik sessizlik kritik eşiktir.
Kurumsal jargon değil, duygusal zekâya dayalı açıklamalar güveni artırır.
“İnceliyoruz” yerine, “Şu anda bu aksiyonları alıyoruz” demek daha güven vericidir.
Pazarlama, iletişim, hukuk ve İK birimleri ile senkronize çalışmalısınız.
Hataları kabul edip bunu gelecekte nasıl telafi edeceğinizi de net biçimde açıklamalısınız.
Krizin etkilediği kitlelerle diyaloğa girerek onların görüşlerini de sürece dahil etmelisiniz.
Unutmayın, hızlı ve içten iletişim krizi tamamen ortadan kaldırmaz; ama yönünü değiştirir ve algıyı markanın lehine çevirebilir. Krizle yüzleşmek zordur; ama doğru yönetildiğinde güveni yeniden kazanmak için güçlü bir fırsattır.
Hem kurumsal hem girişimci geçmişiyle, kriz anlarını nasıl veriye, içgörüye ve aksiyona dönüştürebileceğinizi anlatan Tunç Berkman, pazarlama stratejileri, dijital okuryazarlık ve toplumla uyumlu marka duruşu üzerine geliştirdiği vizyonla duyarsız kampanyaların yol açabileceği hasarlara karşı ön hazırlık sunar. Stratejik düşünceyi iletişim krizlerine entegre etmek isteyen kurumlar, Tunç Berkman’ı etkinliklerine davet ederek bu alanlarda derinlik kazanabilir.
Hassas Konular İçin Danışmanlık Alın
Toplumsal cinsiyet, etnik kimlik, engellilik, LGBTQ+, çevresel adalet gibi konular; temsil edilmesi gereken ama son derece hassas alanlardır. Bu alanlara dair yapılacak en küçük söylem hatası bile büyük kırılmalara yol açabilir. Dolayısıyla bu tür konulara temas ederken uzman görüşü de devreye girmelidir.
Kampanyalarda duyarlılığı artırmak ve riski azaltmak için uygulanabilecek adımlar ise şöyledir:
Sosyologlar, psikologlar, aktivistler ya da o alanda çalışan STK temsilcileri size içgörü kazandırır.
Temsil ettiğiniz karakter, mesaj ve sembollerin neyi çağrıştırdığı konusunda profesyonel rehberlik almalısınız.
Tasarım ve metinlerde saklı olabilecek ayrımcı ya da duyarsız detayları profesyonel ekiplerle analiz etmelisiniz.
Planladığınız kampanyanın toplumda nasıl yankılanacağına dair öngörü raporlarıyla hazırlığınızı güçlendirmelisiniz.
Hassas konular samimiyet ister. Ve samimiyet, bilgiyi doğru kişiden alarak inşa edilir. Bu yaklaşım markanızı ve sağlam bir marka güveni oluşturur. Bu bağlamda da yaratıcı girişimci kimliğiyle öne çıkan Gözde Venedik, markaların hikâyelerini toplumsal duyarlılıkla nasıl örmeleri gerektiğini etkileyici örneklerle paylaşır.
Toplumsal Faydaya Odaklanarak Güveni Geri Kazanın
Krizin ardından yapılabilecek en etkili hamle, yüzeysel özrün ötesine geçerek topluma somut katkı sunmaktır. İnsanlar, sözden çok eyleme değer verir.
Güveni yeniden inşa etmek için odaklanmanız gereken adımlar:
Örneğin kadınlarla ilgili tepki çeken bir içerik sonrası, kadın girişimlerini destekleyen sosyal sorumluluk projesi başlatabilirsiniz.
“Ne yapacağız?” sorusunun yanıtını net biçimde verip sürecin ilerleyişini duyurmalısınız.
Akademik kurumlar, sivil toplum kuruluşları ve uzmanlarla ortak yürütülen projeler güven inşasında etkili olur.
Sadık müşterilerinizi, takipçilerinizi ve çalışanlarınızı sürece dahil edebilirsiniz. Onların fikirlerini duymak, markaya duyulan bağlılığı artırır.
Güçlü bir kriz yönetimi stratejileri seti, her zaman yanınızda olmalı. Çünkü duyarsız kampanyaların yol açtığı iletişim krizlerinde doğru refleksleri göstermek için stratejiye, deneyime ve içgörüye ihtiyaç vardır. İstanbul Topkapı Üniversitesi Rektörü, Ekonomist ve Yazar Prof. Dr. Emre Alkin, Speaker Agency YouTube kanalımızda yayınlanan kriz yönetimi başlıklı videosunda, kriz anlarında liderlerin hangi bakış açısıyla hareket etmesi gerektiğini çarpıcı örneklerle anlatıyor.
Kriz İletişimi Hakkında Sıkça Sorulan Sorular
Kriz İletişimi Ne Demek?
Kriz iletişimi, bir kurumun beklenmedik, tehdit oluşturan veya itibar zedeleyici bir durum karşısında kamuoyu, paydaşlar ve çalışanlarla kurduğu stratejik iletişim sürecidir.
Krizin Evreleri Nelerdir?
Kriz genellikle dört evrede ilerler: hazırlık, tetiklenme, tepe noktası ve iyileşme. Hazırlık evresinde risk analizleri yapılır, tetiklenme anında iletişim hız kazanır.
Kriz Anları Nasıl Yönetilir?
Kriz anlarında yönetim, refleks değil; hazırlık işidir. İlk yapılması gerekenler: durumu net analiz etmek, samimi ve doğru bilgiyle kamuoyunu bilgilendirmek, sosyal medya takibini anlık olarak yapmak ve kurum içi iletişimi ihmal etmemektir. Kararsızlık ve sessizlik krizi derinleştirir.
Kriz Tepki Stratejileri Nelerdir?
Kurumlar genellikle şu dört tepki stratejisini kullanır: inkâr, suçu başkasına atma, sessiz kalma veya sorumluluğu üstlenip çözüm sunma. Uzmanlar, son seçeneğin yani sorumluluk alarak şeffaf çözüm sunmanın uzun vadeli marka güveni için en etkili strateji olduğunu vurgular.
Kaynaklar
Genç, F. N. (2009). Kriz yönetimi ve kamu yönetiminde uygulanabilirliği. Verimlilik Dergisi, (4), 7-22.
Düzgün, A. (2020). Kriz yönetiminde etkili liderlik tarzının belirlenmesi: Erzurum ili örneği. Karadeniz Sosyal Bilimler Dergisi, 12(23), 492-514.
Sadıkoğlu, Z. Z. (2024). Türkiye’de Sivil Toplumda Gönüllülük ve Psikolojik Sözleşme. Sosyal Siyaset Konferansları Dergisi, (86), 72-85.
Kayış, C. (2017). Sosyal medyada kriz yönetimi ve karşılaştırmalı örnek olay incelemesi. İletişim Çalışmaları Dergisi, 3(1), 131-160.