HAKKIMIZDA INFLUENCER BLOG İLETİŞİM

Pandemi Sonrası Yeni Tedarik Zinciri Planlaması

Tedarik zinciri lojistik ağı olarak da adlandırılan ve ürün ya da hizmetlerin tedarikçiden müşteriye kadar hareketini kapsayan bütünleşmiş bir süreçtir. Bu sürece şirket politikaları, personeller, müşterilerin tutumu, faaliyetler, kaynaklar ve teknolojik sistemler de dahildir.

Perakende
  • Yayınlanma Tarihi: 17 Mayıs 2022
  • Güncelleme Tarihi: 15 Mart 2024
  • Yazan: Speaker Agency
392929409 690X460

Günümüzde, pandeminin küresel ölçekte yayılması, tedarik zinciri yönetimini kökten değiştiren bir dönüm noktası yarattı. Özellikle pandeminin etkilerini azaltmak ve iş sürekliliğini sağlamak adına önceki tedarik zinciri planlama stratejileri, karşılaşılan zorlukların önünde yetersiz kaldı. Tedarik zinciri planlamasında yaşanan bu zorluklar, iş dünyasını daha dayanıklı ve esnek bir yaklaşım benimsemeye zorladı.

Bu bağlamda, dijital dönüşümün tedarik zinciri yönetimine olan önemi giderek artmıştır. Geleneksel planlama yöntemlerinin yetersiz kaldığı bu belirsiz dönemde, dijitalleşme tedarik zinciri süreçlerini optimize etme, verimliliği artırma ve ani değişimlere hızlı adapte olabilme konularında kritik bir rol oynamaktadır. Dijital dönüşüm, sadece mevcut zorluklara çözüm sunmakla kalmayarak gelecekteki belirsizliklere karşı da bir hazırlık sağlıyor.

Speaker Agency’nin bu içeriğinde, pandeminin tedarik zinciri üzerindeki etkilerini inceleyerek, önceki planlama stratejilerinin neden yetersiz kaldığını anlayacağız. Aynı zamanda, dijital dönüşümün tedarik zinciri yönetimine katkılarına odaklanarak, işletmelerin bu yeni normalde başarılı olabilmeleri için nasıl stratejiler geliştirebileceklerini ele alacağız.

Tedarik Zinciri Ne Anlama Gelmektedir?

Tedarik zinciri, lojistik ağı olarak da adlandırılan ve ürün ya da hizmetlerin tedarikçiden müşteriye kadar hareketini kapsayan bütünleşmiş bir süreçtir. Bu sürece; şirket politikaları, personeller, müşterilerin tutumu, faaliyetler, kaynaklar ve teknolojik sistemler de dahildir.

Belirli bir ürünü ya da hizmeti nihai alıcıya ulaştırmak için sistematize edilen tedarik zinciri süreçleri, pandemi şartlarından en çok etkilenen alanlardan biridir. Maliyetlerin artması, iş ortamında rekabet, taşıma süreçlerinin aksaması ve üretimin veriminin azalması en öne çıkan unsurlardır. Bu etkilerin geride kalabilmesi için pandeminin ardından yeni bir tedarik zinciri planlaması gereklidir.

Pandemi Sonrası Tedarik Zincirinde Ne Gibi Değişiklikler Meydana Gelmiştir?

Tedarik zinciri yönetimi; hızlı bir üretim döngüsü oluşturulmasını, maliyetlerinin dengelenmesini, iş gücü gereksinimlerinin değerlendirilmesini ve tedarikçi ve müşteriler arasında bir bağ kurulmasını hedefler. Pandemi sürecinde nakliye şirketlerin önüne çıkan engeller taşımayı zorlaştırırken fabrikaların işlevini tam olarak yerine getirememesi de üretimi aksattı. Bu nedenle pandemi sonrasında tedarik zinciri yönetim sürecini optimize etmek ve iyileştirmek gerekir. Dikkat edilmesi gereken unsurlar şunlardır:

Arz - Talep Dengesinin Sağlanması ve Stok Yönetimi

Tedarik zinciri; kaynak araştırması, seçme, analiz etme, planlama, stok kontrolü, satın alma, nakliye, mal ve hizmet oranı, ürünleri ya da hizmetleri müşteriye aktarım ve geri bildirim değerlendirme gibi pek çok süreci kapsar. Bu nedenle pandemi sonrasında arz-talep dengesinin sağlanması ve stok yönetiminin mevcut şartlar doğrultusunda optimize edilmesi gerekir. 

Pandemi sonrasında bazı ürünlere olan talepler azalırken bazılarına olan ilgi ve alaka artmıştır. Bu nedenle firmanıza müşterilerden gelen geri bildirimlere ve verilerinin analitiğine göre stok yönetimini optimize ederek yeni planlamalar yapmanız gerekmiş olabilir. Bu sayede satın almadan nakliye süreçlerine kadar tüm tedarik zincirini kontrol altında tutabilir ve pandemi sonrasına uygun olarak düzenleyebilirsiniz.

İş Gücü Problemlerinin Çözümü

Tedarik zinciri; ürün geliştirme, tesis yönetimi, pazarlama, operasyon, lojistik, müşteri hizmetleri ve finans gibi pek çok iş kolunu içerir. Pandeminin etkisiyle ortaya çıkan ekonomik dalgalanmalar, seyahatlerin engellenmesi ve çalışanların psikolojik ve fiziksel sağlık problemleri iş gücü krizlerini ortaya çıkardı. Tedarik zincirinin her bir parçasının düzenli bir şekilde yönetilebilmesi için pandemi sonrasında iş birimleri arasında koordine sağlanmalı ve iş gücü problemlerinin çözülmesi gerekir.

Teknolojik Altyapı ve Sistem Entegrasyonu Yatırımları

Pandemi, sıklıkla rastlanmayan kriz çeşitlerinden biri olsa da tüm dünyayı kısa sürede etkisi altına almış ve iş yaşamında tedarik zinciri başta olmak üzere pek çok süreci olumsuz yönde etkilemiştir. Pandeminin etkisiyle birlikte operasyonel verimliliği artırmak, dijital dönüşüme ayak uydurmak, veri güvenliğini sağlamak ve tedarik zincirinin parçaları arasındaki dijital etkileşimi daha üst seviyelere çıkarmak için teknolojik altyapı ve sistem entegrasyonu gerekmiştir. 

Teknolojik altyapı aynı zamanda pazarda değişebilecek ani olaylara karşı da stokların, hammaddenin, satış oranlarının ve nakliye süreçlerinin analiz edilmesini sağlamaktadır. Böylelikle anlık raporlara erişim kolaylaşır ve pandemi sonrasındaki mevcut duruma ve yıllık enflasyona göre yeni stratejiler geliştirilebilir.

Hammadde ve Üretim Maliyetlerin Düzenlenmesi

Tedarik zinciri bünyesinde üretim merkezleri, fabrikalar, depo alanları, perakendeciler ve dağıtım merkezleri bulunur. Pandemi, özellikle yurt dışı kaynaklarındaki üretim merkezlerinden gelen hammadde ya da ürünlerin aksamasına neden oldu. Bu nedenle yeni bir tedarik zinciri planlaması yaparken mutlaka hammaddeye erişim ve üretim maliyetleri konularını dikkate almanız gerekmektedir. Bu süreçte krizin oluşmasıyla birlikte hammaddenin temin edildiği bölgelerde ve maliyetlerde yeni düzenlemeler yapılabilir.

Dijital Dönüşümün Tedarik Zinciri Planlamasındaki Etkileri Nelerdir?

Dijital dönüşümün tedarik zinciri planlamasındaki kilit rolü, yenilikçi teknolojilerin entegrasyonuyla mümkün olmaktadır. 

 

  • Yapay zeka (YZ) ve makine öğrenimi (MO) gibi ileri teknolojiler, tedarik zinciri süreçlerinde çığır açan gelişmeler sunmaktadır. 
  • Yapay zeka, karar verme süreçlerini optimize etme, verimliliği artırma ve gelecekteki talep tahminlerini daha doğru bir şekilde yapma yeteneği ile tedarik zinciri planlamasına değerli katkılarda bulunmaktadır. 
  • Makine öğrenimi ise sürekli öğrenme yeteneği sayesinde verilerden ders çıkararak daha akıllı ve esnek tedarik zinciri stratejilerinin geliştirilmesine olanak tanır.
  • Büyük veri analitiği, tedarik zinciri yönetiminde stratejik kararlar almak için önemli bir kaynaktır.
  • Büyük miktarda veri analizi yapabilen bu teknoloji, tedarik zinciri süreçlerindeki iyileştirme alanlarını belirlemek, talep tahminlerini güçlendirmek ve stok seviyelerini optimize etmek gibi konularda işletmelere değerli bir rekabet avantajı sağlar. 
  • Öngörüsel analizler ise geçmiş verilerden gelecekteki olayları tahmin etme konusunda etkili bir araçtır. Bu sayede işletmeler, talep dalgalanmalarına ve tedarik zinciri risklerine daha iyi hazırlıklı olabilirler.

Bu teknolojilerin tedarik zinciri planlamasına entegrasyonu, işletmelere daha hızlı ve etkili bir tepki verme yeteneği kazandırarak rekabet avantajı sağlar. Yapay zeka, makine öğrenimi, büyük veri analitiği ve öngörüsel analizler gibi dijital dönüşüm araçları, işletmelerin pandemi sonrası belirsizliklerle başa çıkma ve tedarik zinciri süreçlerini daha etkin bir şekilde yönetme konusunda önemli bir rol oynamaktadır.

Sık Sorulan Sorular

Tedarik Zincirinde Dönüşüm Araçlarını Kullanmak İçin İşletmeler Nereden Başlamalıdır?

Tedarik zincirinde dönüşüm araçlarını kullanmaya başlamak için işletmeler, ilk olarak mevcut süreçleri detaylı bir şekilde değerlendirmelidir. Ardından, stratejik hedefler belirlenmeli ve bu hedeflere ulaşmak için uygun dijital dönüşüm araçları seçilmelidir. Seçilen teknolojileri test etmek ve uyum sağlamak amacıyla küçük ölçekli pilot projeler uygulanmalıdır. 

Çalışanlar, yeni teknolojik araçlara uyum sağlamak adına eğitilmelidir. Başarılı bir pilot projeden sonra, seçilen araçlar tüm tedarik zinciri süreçlerine entegre edilmeli ve dönüşüm süreci kademeli olarak genişletilmelidir. Bu süreçte, sürekli iyileştirme ve performans analizi, işletmelerin dönüşüm araçlarını etkili bir şekilde kullanmalarını sağlayacak kritik adımlardır.

Yerel Tedarik Zinciri Oluşturmanın Avantajları Nelerdir?

Pandemi sonrası dönemde, yerel tedarik zinciri oluşturmak önemli avantajlar sağlar. Daha kısa teslimat süreleri, düşük lojistik maliyetleri ve küresel olaylara karşı daha fazla direnç, yerel tedarik zincirinin getirdiği avantajlar arasında sayılabilir. İşletmeler, bu stratejiyi benimseyerek kriz durumlarına karşı daha hazırlıklı olabilirler.

Tedarik Zinciri Güvenliği Nasıl Sağlanır?

Tedarik zinciri güvenliği, pandemi sonrası tedarik zinciri planlamasında öncelikli bir konudur. Güvenliği sağlamak için işletmeler, tedarikçi ilişkilerini dikkatlice yönetmeli, tedarik zinciri risklerini değerlendirmeli ve acil durum planlarını güncel tutmalıdır. Dijital izleme sistemleri ve teknolojik çözümler de tedarik zinciri güvenliğini artırmak için etkili araçlardır.

Tedarik Zinciri Dayanıklılığı İçin Hangi Stratejiler Kullanılabilir?

Tedarik zinciri dayanıklılığı için kullanılabilecek stratejiler arasında; güçlü bir acil durum planı oluşturma, tedarikçi çeşitliliğini artırma, esnek envanter yönetimi ve sürekli iyileştirme yer alır. İşletmeler, bu stratejileri benimseyerek kriz durumlarına karşı daha hazırlıklı ve dirençli bir tedarik zinciri oluşturabilirler.

Siz de tedarik zinciri yönetimi hakkında daha fazla bilgi edinmek için Perakende Konuşmacıları sayfamızı inceleyebilir ve bu alanda uzman olan M. Serdar Kuzuloğlu, İdil Türkmenoğlu, Cem Rodoslu, Dr. Hakan Tetik, Zehra Elif Taş, Doğan Kaşıkçı, Yelda İpekli, Ergin Akman, Dr. Fatih Anıl'ın bilgi ve deneyimlerinden yararlanabilirsiniz.

Send Plane iletişime geçin
İletişime geçin
Formunuz başarıyla gönderilmiştir.